Yargıtay Kararı 14. Ceza Dairesi 2013/2554 E. 2014/13217 K. 25.11.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/2554
KARAR NO : 2014/13217
KARAR TARİHİ : 25.11.2014

Tebliğname No : 14 – 2012/49189
MAHKEMESİ : Akyazı Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 14.06.2010
NUMARASI : 2007/124 Esas, 2010/365 Karar
SUÇ : Kişi hürriyetinden yoksun kılma

Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanık İzzet’in tehdit suçundan verilen beraat hükmüne yönelik temyiz olmadığı gözetilerek yapılan incelemede;
Sanık İzzet hakkında verilen mahkûmiyet hükmünde, yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma ve kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
Mağdureler Pınar ve Funda’nın aşamalardaki özde değişmeyen anlatımlarına ve dosya içeriğine göre, sanık İzzet’in mağdureler Pınar ve Funda’nın kuzeni olduğu, olay günü mağdureler kafede oturdukları sırada buraya gelen sanık İzzet’in mağdureleri araba ile eve götürmeyi teklif ettiği, mağdurelerin kabul ederek arabaya bindikleri, sanık İzzet’in araç ile seyir halinde iken arabanın yönünü başka istikamete çevirip yolda sanık C. A.ve Rüstem’i aldığı, mağdureler araçtan inmek istemelerine rağmen onların inmesine izin vermediği, mağdure Funda’nın arabanın el frenini çekerek arabadan indiği, bu esnada diğer sanık Rüstem’in de araçtan indiği ve mağdurenin polise haber vermesini engelemeye çalıştığı, mağdure Pınar’ın kapı kilitli olduğu için araçtan inemediği, sanık C. K.’nın şoför mahalline, sanık İzzet’in de mağdure Pınar’ın yanına oturarak hızla olay yerinden uzaklaşarak onu bir eve götürdükleri, burada mağdure Pınar’ın camlı kapıya kolunu vurması üzerine yaralanınca sanıklar tarafından polikliniğe götürüldüğü, tedavi olduktan sonra sanık Rüstem’in kullandığı araca bindirilerek şehir içinde rızası dışında dolaştırılmaya devam edildiği, mağdurenin annesi ve sanığın teyzesi Sümbül ve mağdure Funda’nın sanık İzzet’i telefonla ikna etmesi üzerine, mağdure Pınar’ı evine bıraktıkları anlaşıldığı olayda;
Sanık C. A.’un şoför olarak, sanık Rüstem’in ise mağdure Funda’nın araçtan inmesi üzerine araçtan inerek mağdure Funda’nın polise haber vermesini engelleyerek ve tedaviden sonra aracı kullanarak suça katıldıkları ve fiil üzerinde doğrudan hakimiyet kurdukları anlaşıldığından, suça iştirak eden olarak sanıkların mahkûmiyetine karar vermek gerekirken yazılı gerekçeyle beraatlerine hükmedilmesi,
Hürriyetten yoksun bırakma eylemi mağdureleri annelerine götüreceklerini belirtilerek, hile ile araca alınması ile gerçekleştirildiği halde, sanık İzzet için TCK.nın 109/2. maddesi yerine, aynı Kanunun 109/1. maddesine göre cezalandırılması,
Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunun birden fazla kişi tarafından birlikte işlendiği ve mağdure Funda’nın da 18 yaşından küçük olduğu gözetilmeden, sanık İzzet hakkında 109/3/b-f maddesinin uygulanmaması suretiyle eksik ceza tayini,
Soruşturmanın başlangıcının Cumhuriyet Savcılığınca suçun öğrenilmesi olduğu dikkate alınarak, sanıkların mağduru kolluk görevlilerine teslim etmelerinin bu öğrenmeden önce mi, yoksa sonra mı olduğunun araştırılıp irdelenerek, sanıklar hakkında TCK.nın 110. maddesinde düzenlenen etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanması gerekip gerekmediğinin tartışılması lüzumu,
Sanık İzzet hakkında sonuç ceza olarak adli para cezası belirlendiği halde TCK.nın 53/1. maddesin uygulanmasına karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık İzzet ve O Yer Cumhuriyet Savcılarının temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK.nn 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 25.11.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.