Yargıtay Kararı 14. Ceza Dairesi 2013/2553 E. 2014/12888 K. 18.11.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/2553
KARAR NO : 2014/12888
KARAR TARİHİ : 18.11.2014

Tebliğname No : 14 – 2012/49051
MAHKEMESİ : Artvin Ağır Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 14.12.2011
NUMARASI : 2011/62 Esas, 2011/96 Karar
SUÇ : Beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun basit cinsel istismarı, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma

Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanıklar hakkında çocuğun basit cinsel istismarı suçundan kurulan mahkûmiyet hükümlerinin incelenmesinde;
Mağdure ile ilgili olarak Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanlığı Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığının 18.04.2011 tarihli raporunda, farklı tarihlerde farklı kişilerce yapılan ve katılanın maruz olduğu cinsel eylem nedeniyle ruh veya beden sağlığının bozulduğu, ancak bunun ayrımının yapılamayacağının tespit edildiğinin bildirildiği, söz konusu raporun Adli Tıp Kanununun 7 ve 23. maddelerine uygun teşekkül etmeyen ve tek hekim tarafından düzenlenmiş olması karşısında, mağdurenin dava dosyasıyla birlikte İstanbul Adli Tıp Kurumu 6. İhtisas Kuruluna sevk edilerek kendisinde mental retardasyon rahatsızlığı olup olmadığı, varsa bundan dolayı eyleme karşı bedenen veya ruhen kendisini savunup savunamayacağı, beyanlarına itibar edilip edilemeyeceği ve olay sebebiyle ruh sağlığının bozulup bozulmadığı hususlarında ayrıntılı rapor alınarak buna göre sanıkların hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
Sanıklar hakkında kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan kurulan mahkûmiyet hükümlerinin incelenmesine gelince;
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun Dairemizce de benimsenen 12.03.1990 gün ve 1990/8-3-70, 09.10.2007 gün ve 2007/11-44-200 sayılı kararlarında vurgulandığı gibi, bir olayın açıklanması sırasında başka bir hadiseden söz edilmesinin o hadise hakkında da dava açıldığını göstermeyeceği ve dava konusu yapılan eylemin açıklıkla ve bağımsız olarak gösterilmesi gerektiği, buna karşılık sanıklar hakkında 09.08.2011 günlü iddianamede kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan açılmış bir dava bulunmadığı, bu hususta ek iddianame ile dava açtırılmaksızın ek savunma verilip yargılamaya devamla yazılı şekilde hükümler kurulmak suretiyle 5271 sayılı CMK.nın 225. maddesine aykırı davranılması,
Kanuna aykırı, sanıklar müdafii ve katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK.nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 18.11.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.