Yargıtay Kararı 14. Ceza Dairesi 2013/2353 E. 2014/12262 K. 06.11.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/2353
KARAR NO : 2014/12262
KARAR TARİHİ : 06.11.2014

Tebliğname No : 14 – 2012/12485
MAHKEMESİ : Eflani Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 07.07.2011
NUMARASI : 2011/7 Esas, 2011/39 Karar
SUÇ : Fuhuş

Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Eylem tarihinde 17 yaşı içinde bulunan mağdure Hatice’nin aşamalarda erkelerle cinsel ilişkiye girmesi konusunda babası olan sanık tarafından herhangi bir tehdit, zorlama, teşvik olmadığına, olayı karakolda öğrendiğine dair beyanı, sanığın mesaj gönderdiği tanık Muhammet’in “Sanık benden kızı ile ilişkiye girmem karşılığında bir talepte bulunmamıştır.” şeklindeki anlatımı ve tüm dosya içeriği karşısında, sanığın fuhuş yaptığına dair hiç bir delil olmayan kızı olan mağdurenin bilgisi dışında tanık Muhammet’e çok sayıda mesaj göndererek hiçbir menfaat talep etmeksizin kızıyla ilişkiye girmesi teklifinde bulunması şeklinde sübut bulan olayda, 5237 sayılı TCK.nın 227/1. maddesinde düzenlenen fuhuş suçunun unsurlarının oluşmadığı gözetilmeyerek sanığın beraati yerine yazılı şekilde mahkûmiyetine karar verilmesi,
Kanuna aykırı, sanık ve O Yer Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek CMUK.nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 06.11.2014 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

KARŞI OY

Sanığın, tanık Muhammet’e kadın temin edeceğini, bu kadınların kendi eşi ve kızı olacağını, kendisinin de ilişkiye girmek istediğini belirten mesajlar ve telefon görüşmeleri üzerine, kendi ailesini pazarlamasından rahatsızlık duyan tanığın sanığı yakalatmak için iki arkadaşı ile buluşma yeri verdiği, sanığın kendi aracı ile ve aracın ön tarafında bir kadın ile buluşma yerine geldiği, arkada tanığın arkadaşlarını gören sanığın durmayıp uzaklaştığı, tanık telefonla sorduğunda sanığın köye jandarmaların geldiğini, gitmek zorunda kaldığını beyan ettiği, esasen olayın da bu tanığın kolluğa ihbarı üzerine ortaya çıktığı, her ne kadar sanığın eşi ve kızının kendilerinin pazarlandığı iddialarını doğrulmamaları nedeniyle buluşma yerine getirilen bayanın sanığın eşi ve kendi kızı olduğu hususu kesin değil ise de, mesaj içerikleri ve Muhammet’in arkadaşı olan iki tanığın da olayı doğruladığı şekilde, sanığın kadın teklifi ve buluşma yerine bir bayanın getirilmesi hadisesinin kesin olduğu, TCK.nın 227/2. maddesinde tanımlanan fuhuş suçunun seçimlik hareketli suçlardan olup, fuhuşun yapılmış olmasının şart olmadığı, olayımızda da seçimlik hareketlerden olan ”fuhuş için aracılık etmek” eyleminin sabit olduğu, ancak fuhuşa aracılık etmenin eşi ve çocuğu için olduğu hususu kesin olmadığından TCK.nın 227/1 ve 5 yönünden yapılan uygulamanın yanlış olduğu, ancak TCK.nın 227/2. maddesi gereğince hüküm kurulması gerektiği görüşünde olduğumdan suçun unsurlarının oluşmadığından bahisle yapılan bozma kararına katılmıyorum.
Öte yandan, fuhuş suçunun unsurlarının oluşmadığının kabul edildiği bir durumda dahi en azından sanığın, mağdura yönelik cinsel içerikli mesajlar atarak ilişki teklif ettiği de dikkate alındığında TCK.nın 105/1’de tanımlanan cinsel taciz suçunun oluştuğunu kabulde zorunluluk bulunduğu kanaatindeyim.
Yukarıda açıklanan nedenlerle sayın çoğunluk görüşüne katılmıyorum.