Yargıtay Kararı 14. Ceza Dairesi 2013/2332 E. 2013/8863 K. 10.09.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/2332
KARAR NO : 2013/8863
KARAR TARİHİ : 10.09.2013

Beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun nitelikli cinsel istismarı ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından sanık …’ın yapılan yargılaması sonunda; atılı suçlardan mahkûmiyetine dair Gaziantep 2. Ağır Ceza Mahkemesinden verilen 11.11.2012 gün ve 2010/313 Esas, 2012/530 Karar sayılı hükümlerin süresi içinde Yargıtayca incelenmesi sanık ve müdafii tarafından istenilmiş sanık müdafiince incelemenin duruşmalı yapılması talep edilmiş olduğundan dava evrakı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığından tebliğname ile Daireye gönderilmekle 03.07.2013 Çarşamba saat 13.30’a duruşma günü verilerek sanık müdafiine çağrı kâğıdı gönderilmişti.
Belli günde Hâkimler Kurulu duruşma salonunda toplanarak Yargıtay Cumhuriyet Savcılarından …. hazır olduğu halde oturum açıldı.
Yapılan tebligat üzerine sanık müdafiin gelmediği, ayrıca bir talepte de bulunmadığı anlaşılmakla Yargıtay Cumhuriyet Savcısının uygun görülen talep ve mütalaası dairesinde DURUŞMASIZ inceleme yapılmasına oybirliğiyle karar verilerek, vaktin darlığına binaen dosyanın incelenmesi başka bir güne bırakılmıştır.
Bugün dava evrakı incelenerek aşağıda yazılı karar ittihaz olundu.
Adli Tıp Kurumu Kanununun 7. maddesinin ihtisas kurullarında görev alacak uzmanların kimlerden oluşacağını düzenlediği, buna göre Adli Tıp Kurumu 6. İhtisas Kurulunun bir başkan, iki adli tıp uzmanı olmak üzere ayrıca çeşitli dallarda yedi ayrı uzmandan oluşacağının belirlendiği, ihtisas kurulunun çalışma esaslarının ise aynı Kanunun 23. maddesinde düzenlendiği, İhtisas Kurullarının başkanın başkanlığında işin niteliğine göre en az dört üye ile toplanması yeterli olup, 29.02.2012 tarihli Adli Tıp Kurumu 6. İhtisas Kurulunun raporunu düzenleyenler arasında işin uzmanı çocuk ruh sağlığı ve hastalıkları uzmanı ve bir adli tıp uzmanının da bulunduğu heyetin oluşumun kanuna uygun olup raporların düzenlenmesi esnasında heyette iki adli tıp uzmanının bulunmasının zorunlu olmaması nedeni ile tebliğnamedeki bu husustan bozma isteyen düşünceye iştirak edilmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
Onaylı nüfus kayıt örneğine göre, 01.10.1996 doğumlu olup 28.04.1997 tarihinde nüfusa tescil edilen mağdurun yaşına sanık müdafii tarafından 06.11.2012 tarihli dilekçesinde ve aynı tarihli celsedeki beyanında, görünüş itibariyle onbeş yaşından büyük olduğu belirtilerek itiraz edilmesi karşısında, suçların niteliğine etkisi bakımından mağdurun yaşı üzerinde durularak, MERNİS doğum tutanağı getirtilip, resmi bir sağlık kuruluşunda doğup doğmadığının araştırılması, resmi bir sağlık kuruluşunda doğmadığının anlaşılması halinde, yaşını belirlemeye yönelik kemik grafileri çektirilip, tam teşekküllü bir hastaneden içinde radyoloji uzmanının da bulunduğu sağlık kurulu raporu aldırılması, duraksama halinde Adli Tıp Kurumundan görüş sorulup mağdurun suç tarihindeki gerçek yaşının bilimsel biçimde saptanmasından sonra sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken eksik soruşturma ile yazılı şekilde hükümlerin kurulması,
Kabul ve uygulamaya göre de;
Beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçunu zincirleme şekilde işleyen sanık hakkında TCK.nın 61/4-5. maddeleri hükümleri de dikkate alınarak 103/2 ve 103/4. madde ve fıkraları uyarınca verilen ceza üzerinden 43. maddenin uygulanması sonucu bulunacak miktarın, neticesi sebebiyle ağırlaşmış suç nedeniyle 103/6. maddenin tatbikiyle bulunacak ceza üzerine eklenerek sanığın cezasının belirlenmesi gerekirken 103/2. maddesi ile belirlenen ceza üzerinden uygulanması suretiyle eksik ceza tayini,
Kanuna aykırı, sanık ve müdafiin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, kazanılmış hak saklı kalmak suretiyle hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek CMUK.nın 321 ve 326. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 10.09.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.