Yargıtay Kararı 14. Ceza Dairesi 2013/1930 E. 2014/11794 K. 28.10.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/1930
KARAR NO : 2014/11794
KARAR TARİHİ : 28.10.2014

Tebliğname No : 14 – 2011/396429
MAHKEMESİ : Sungurlu Ağır Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 21.09.2011
NUMARASI : 2010/4 Esas, 2011/70 Karar
SUÇ : Beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun basit cinsel istismarı

Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Adli Tıp Kurumu Kanununun 7. maddesinin ihtisas kurullarında görev alacak uzmanların kimlerden oluşacağını düzenlediği, buna göre Adli Tıp Kurumu 6. İhtisas Kurulunun bir başkan, iki adli tıp uzmanı olmak üzere ayrıca çeşitli dallarda yedi ayrı uzmandan oluşacağının belirlendiği, ihtisas kurulunun çalışma esaslarının ise aynı Kanunun 23. maddesinde düzenlendiği, İhtisas Kurullarının başkanın başkanlığında işin niteliğine göre en az dört üye ile toplanması yeterli olup, 21.01.2011 tarihli Adli Tıp Kurumu 6. İhtisas Kurulunun raporunu düzenleyenler arasında işin uzmanı çocuk ve ruh sağlığı ve hastalıkları uzmanı ve bir adli tıp uzmanının da bulunduğu, heyetin oluşumu kanuna uygun olup raporların düzenlenmesi esnasında heyette iki adli tıp uzmanının bulunmasının zorunlu olmaması nedeni ile tebliğnamedeki bu hususta bozma isteyen düşünceye iştirak edilmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma ve kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
Hükümden sonra 28.06.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanunun 59. maddesi ile 5237 sayılı Kanunun 103. maddesinde yer alan çocuğun cinsel istismarı suçunun yeniden düzenlenmesi karşısında; 5237 sayılı TCK.nın 7/2. madde-fıkrasındaki “Suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanun uygulanır ve infaz olunur” hükmü gözetilerek, lehe olan hükmün, önceki ve sonraki kanunların bütün hükümleri olaya uygulanarak ortaya çıkan sonuçların birbirleriyle karşılaştırılması suretiyle belirlenmesi ve her iki kanunla ilgili uygulamanın, denetime imkan verecek şekilde kararda gösterilmesi suretiyle yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK.nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 28.10.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.