YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/11855
KARAR NO : 2014/1091
KARAR TARİHİ : 04.02.2014
Tebliğname No : KYB – 2013/360739
Aralarında resmi evlenme olmaksızın evlenmenin dinsel törenini yaptırma suçundan sanıklar S.. A.. ve D.. A..’ın, 5237 sayılı TCK.nın 230/5 ve 62. maddeleri gereğince ayrı ayrı 1 ay 20 gün hapis cezası ile cezalandırılmalarına ve CMK.nın 231. maddesi uyarınca sanıklar hakkındaki hükümlerin açıklanmasının geri bırakılmasına dair Bursa 5. Sulh Ceza Mahkemesinin 23.11.2010 gün ve 2010/1516 Esas, 2010/1386 sayılı Kararının;
Dosya kapsamına göre, 5237 sayılı Kanunun 230/5. maddesinin Anayasa’nın 174. maddesi ile koruma altına alınmış olan 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun medenî nikâh ile ilgili hükmünü koruyarak bu hükmü ihlâl eden eylemleri yaptırım altına aldığı, söz konusu maddenin 5271 sayılı Kanunun 231/14. maddesinde belirtilen suçlardan olduğu, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesinin mümkün olmadığı gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle 5271 sayılı CMK.nın 309. maddesi gereğince bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 07.11.2013 gün ve 94660652-105-16-7586-2013/16392/67453 sayılı kanun yararına bozma istemine atfen Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığından tebliğname ile Dairemize ihbar ve dava evrakı tevdii kılınmakla gereği düşünüldü:
5237 sayılı TCK.nın 230/5-6. maddesinin Anayasa’nın 174. maddesi ile koruma altına alınmış olan 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun medeni nikâh ile ilgili hükmünü koruyarak bu hükmü ihlal eden eylemleri yaptırım altına aldığı ve bu maddede düzenlenen suçun 5271 sayılı CMK.nın 231/14. maddesinde belirtilen suçlardan olup hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi kanuna aykırı olup, bu itibarla kanun yararına bozma istemine dayanan ihbarname içeriği yerinde görüldüğünden, Bursa 5. Sulh Ceza Mahkemesinin 23.11.2010 gün ve 2010/1516 Esas, 2010/1386 sayılı Kararının CMK.nın 309. maddesi uyarınca sanıkların aleyhine tesir etmemek kaydıyla BOZULMASINA, müteakip işlemlerin yerine getirilmesi için dosyanın mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 04.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.