Yargıtay Kararı 14. Ceza Dairesi 2013/11572 E. 2014/3238 K. 13.03.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/11572
KARAR NO : 2014/3238
KARAR TARİHİ : 13.03.2014

Tebliğname No : 14 – 2013/353421
MAHKEMESİ : Erzurum 3. Ağır Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 07.10.2013
NUMARASI : 2012/176 Esas, 2013/223 Karar
SUÇ : Çocuğun nitelikli cinsel istismarı

Mahalli mahkemece verilen hükmün sanık müdafii tarafından duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine; dosya Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığından tebliğname ile Daireye gönderilmekle 05.03.2014 Çarşamba saat 13.30’a duruşma günü tayin olunarak sanık müdafiine çağrı kâğıdı gönderilmişti.
Belli günde Hâkimler Kurulu duruşma salonunda toplanarak Yargıtay Cumhuriyet Savcılarından hazır olduğu halde oturum açıldı.
Yapılan tebligat üzerine dosyadaki vekâletnameye dayanarak sanık S.. T.. adına gelen Av. M.. N.. huzura alınarak duruşmaya başlandı.
Duruşma isteğinin süresinde ve yerinde olduğu anlaşıldıktan sonra uygun görülen talep ve mütalaa dairesinde sanık S.. T.. hakkında DURUŞMALI inceleme yapılmasına oybirliğiyle karar verilerek tefhim olunduktan sonra işin açıklanmasına dair raportör üye tarafından düzenlenen rapor okundu.
Raportör üye rapora ilave edecek bir cihet bulunmadığını bildirdi.
Sanık müdafii temyiz layihasını açıklayarak savunmada bulunup müvekkili hakkındaki hükmün BOZULMASINI istedi.
Yargıtay Cumhuriyet Savcısı tebliğname içeriğini tekrar etti.
Son sözü sorulan sanık müdafii savunmasına ilave edecek bir cihet bulunmadığını bildirmekle dosya incelenerek karar verilip tefhim olunmak üzere duruşmanın 19.03.2014 Çarşamba günü saat 13:30’a bırakılmasına oybirliğiyle karar verildi.
Belli günde oturum açıldı. Dava evrakı incelenerek gereği görüşülmüş olduğundan aşağıda yazılı karar ittihaz olundu.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma ve kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
Dosya içeriğine göre, 14 yaşı içindeki mağdure ile iki buçuk ay kadar önce tanışıp duygusal arkadaşlık kuran ve başkası ile evli olan 27 yaşındaki sanığın, mağdurenin annesinin gündüz saatlerinde işte olması nedeniyle ara ara mağdurenin evinde buluştukları ve bir defa cinsel ilişkiye girdikleri, 16.08.2012 günü aynı şekilde buluştukları sırada mağdurenin annesi katılan Sultan’ın eve öğle saatlerinde erken gelmesi üzerine sanığı evinde yakalayarak polise müracaat etmesi üzerine soruşturmanın başlatıldığı anlaşılan olayda, mağdure hakkında Erzurum Bölge Eğitim ve Araştırma Hastanesince düzenlenen 10.12.2012 günlü raporda mağdurenin ruh sağlığının bozulmadığının bildirilmesi karşın; kovuşturma sırasında Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Kurulu tarafından düzenlenen 01.07.2013 günlü raporda eylem nedeniyle “mağdurede kalıcı bir ruhsal bozukluk tespit edildiğinden ruh sağlığının bozulduğu” belirtilmiş ve bu rapor esas alınarak sanığın cezası TCK.nın 103/6. maddesi uyarınca artırılmış ise de, her iki rapor arasındaki çelişkilerin giderilmesinden sonra varsa mağdurenin ruh sağlığındaki bozulmanın, dosyada bulunan sosyal inceleme raporlarındaki mağdurenin babasının yokluğunun verdiği bunalımla ve annesinin babasından ayrıldıktan sonra yaptığı evliliklerden dolayı depresyona girip psikolojik destek aldığına ilişkin bulgularda gözetilerek olaydan önceki veya sonraki yaşam biçimi, bu yaşam biçiminin çevresinde yarattığı izlenim ve muhtemel tepkiler gibi sebeplerle oluşup oluşmayacağı konularında etraflıca değerlendirme yapılıp cinsel istismar sonucunda ruh sağlığının bozulup bozulmadığı hususunun duraksamaya yer vermeyecek şekilde Adli Tıp Kurumu ilgili ihtisas kurulundan rapor alınarak tespiti gerekirken, bu husus yerine getirilmeden eksik incelemeye dayalı Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi raporu esas alınarak TCK.nın 103/6. maddesi ile cezanın artırılması,
Kanuna aykırı, sanık müdafiin temyiz itirazları ile duruşmalı inceleme sırasındaki sözlü savunmaları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek hükmün bu sebepden dolayı CMUK.nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 13.03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
13.03.2014 tarihinde verilen işbu karar 19.03.2014 tarihinde Yargıtay Cumhuriyet Savcılarından hazır olduğu halde sanık müdafiin gıyabında tefhim olundu.