Yargıtay Kararı 14. Ceza Dairesi 2013/11511 E. 2014/4240 K. 31.03.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/11511
KARAR NO : 2014/4240
KARAR TARİHİ : 31.03.2014

Tebliğname No : 14 – 2013/304744
MAHKEMESİ : Kastamonu Ağır Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 17.07.2013
NUMARASI : 2013/152 Esas, 2013/154 Karar
SUÇ : Beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun nitelikli cinsel istismarı

Mahalli mahkemece bozma üzerine verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma ve kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
08.03.2010 tarihinde ailesine haber vermeden evden ayrılıp 10.03.2010 tarihinde tekrar geri dönen mağdurenin alınan beyanında, dosyamız sanığı M.. E.. ile evrakı tefrik edilen M..K.. isimli kişilerin farklı tarihlerde kendisine yönelik nitelikli cinsel istismarda bulunduklarını belirtmesi üzerine yapılan soruşturmada, sanık Muzaffer’in eylem tarihinin 08.03.2010 ile 10.03.2010 arası olup sanık Murat’ın eyleminin ise mağdurenin beyanının alındığı 10.03.2012 tarihinden yaklaşık bir ay önce gerçekleştiğinin ve sanıklar hakkında beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan Kastamonu Ağır Ceza Mahkemesine ayrı ayrı kamu davaları açılıp sanıkların atılı suçtan mahkûmiyetlerine karar verildiğinin ve sanık Muzaffer hakkındaki 06.12.2012 gün ve 2012/107 Esas, 2012/259 Karar sayılı hükmün ise Dairemizin 13.06.2013 gün ve 2013/7593 Karar sayılı ilamı ile incelenip bozulduğunun anlaşılması karşısında, öncelikle bozulmasına karar verilen sanık Muzaffer’in dosyasının akibeti araştırılıp halen derdest ise dosyaların birleştirilmesinden ve mağdurenin olay tarihlerinden önce psikolojik sorunları olması nedeniyle depresyon tedavisini gördüğünü belirten beyanlar karşısında da buna ilişkin tedavi evraklarının ve varsa hasta dosyasının getirtilerek mağdurenin Adli Tıp Kurumu ilgili ihtisas dairesine dosya ile birlikte sevkedilip, olaylar öncesi psikolojik durumu da tartışılarak mağdurenin ruh sağlığındaki bozulmanın suç tarihlerinden önce mevcut olup olmadığının, ruh sağlığındaki bozulma olaylar sonucu gerçekleşti ise bunun sanık Murat’ın eylemlerinden mi, yoksa sanık Muzaffer’in eylemlerinden mi, ya da her iki sanığın eylemlerinin birleşmesinden mi kaynaklandığının belirlenmesine yönelik tereddüte mahal vermeyecek şekilde rapor alınmasından sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sanığın hukuki durumunun tayin ve takdirinin gerektiği gözetilmeden eksik araştırma ile hüküm kurulması,
Kanuna aykırı, sanık müdafiin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek CMUK.nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 31.03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.