YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/11046
KARAR NO : 2014/1453
KARAR TARİHİ : 11.02.2014
Tebliğname No : 14 – 2012/183489
Irza geçme suçundan hükümlü Z.. A.. hakkında 5237 sayılı TCK’nın uygulanıp uygulanmayacağı ile ilgili olarak Aydın 1. Ağır Ceza Mahkemesinden verilen 23.09.2005 gün ve 2005/205 Esas, 2005/416 sayılı Kararın Yargıtayca incelenmesi hükümlü müdafii tarafından istenilmiş olduğundan dava evrakı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığından tebliğname ile Daireye gönderilmekle incelendi;
Yokluğunda verilen kararın hükümlüye tebliğ edilmesinin istenmesi üzerine kolluk tarafından düzenlenen 24.10.2005 tarihli tutanakta sanığın Almanya ülkesinde yaşadığı belirtilmesine rağmen bu hususta hiçbir araştırma yapılmadan, bu defa da kararın sanığın 1999 yılında savunmasının alınması sırasında verdiği adrese Tebligat Kanununun 35. maddesine göre tebliğ edilmesinin usulsüz olduğu ve yapılmış geçerli bir tebliğatın bulunmadığı anlaşılmakla, sanık müdafiin 04.06.2012 tarihli dilekçesinin süresinde verilmiş temyiz dilekçesi olduğunun kabulü ile gereği düşünüldü:
Hükümlünün işlediği kabul edilen ırza geçme suçunun 765 sayılı TCK.nın 416/1. maddesinde öngörülen cezasının alt sınırının 7 yıl hapis cezası olması karşısında, CMK.nın 150/3, 151/1 ve 188/1. maddeleri gereğince hükümlüye bir müdafii atanmadan ve duruşmada hazır bulunması sağlanmadan karar verilmek suretiyle savunma hakkının kısıtlanması,
5252 sayılı Kanunun 9/3 ve 5271 sayılı CMK.nın 34 ve 230. maddeleri uyarınca lehe olan hükmün önceki ve sonraki kanunların bütün hükümleri olaya uygulanarak ortaya çıkan sonuçların birbiriyle karşılaştırılması suretiyle belirlenmesi ve her iki kanunla ilgili uygulamanın denetime olanak verecek şekilde kararda gösterilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Kanuna aykırı, hükümlü müdafiin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, sair yönleri incelenmeyen kararın 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek CMUK.nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 11.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.