YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/11035
KARAR NO : 2014/765
KARAR TARİHİ : 23.01.2014
Tebliğname No : 14 – 2013/327241
Beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde basit cinsel saldırı ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından sanık Z.. Y..’nın yapılan yargılaması sonunda; beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde nitelikli cinsel saldırıya teşebbüs suçu ve diğer atılı suçtan mahkûmiyetine dair Ünye Ağır Ceza Mahkemesinden verilen 19.07.2013 gün ve 2012/237 Esas, 2013/184 Karar sayılı hükümlerin süresi içinde Yargıtayca incelenmesi sanık müdafii tarafından istenilmiş olduğundan dava evrakı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığından tebliğname ile Daireye gönderilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde nitelikli cinsel saldırıya teşebbüs suçundan kurulan hükme yönelik temyize gelince;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
Adli Tıp Kurumunun bilinen istikrarlı uygulamalarına göre, mağdurenin ruh sağlığındaki bozulmanın cezada artırım nedeni olabilmesi için eylem sonucunda ruh sağlığının bozulup bozulmadığına ilişkin tespitin, erişkinlerde ise en az 12 ay geçtikten sonra rapor alınarak yapılması gerektiği gözetilmeden, 24.08.2012 tarihinde gerçekleşen olay nedeniyle mağdurenin ruh sağlığının bozulduğuna dair Ondokuz Mayıs Üniversitesi Sağlık Uygulama ve Araştırma Merkezinde söz konusu 12 aylık süreden önce 06.03.2013 günü yapılan muayeneye istinaden 26.03.2013 tarihinde düzenlenen ve mağdurenin ruh sağlığının bozulduğu yönündeki görüşü ile çelişecek şekilde bu bozukluğun kalıcı olup olmadığının tıbben öngörülemeyeceği kanaatini belirttiğinin anlaşılması karşısında anılan raporun hüküm kurmaya elverişli olmaması nedeniyle mağdurenin dava dosyasıyla birlikte İstanbul Adli Tıp Kurumu 6. İhtisas Kuruluna sevk edilerek anılan olay nedeniyle ruh sağlığının kalıcı olarak bozulup bozulmadığı hususunda aldırılacak yeni rapor doğrultusunda sanık hakkında TCK.nın 102/5. maddesinin tatbiki hususunun değerlendirilmesi gerekirken eksik soruşturma ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
Uygulamaya göre de;
Dosya içeriğine göre, suçun işleniş biçimi, suçun işlendiği yer ve mağdurenin sanığın komşusu olması nedeniyle kasta dayalı kusurunun ağırlığı dikkate alınarak, hakkında TCK.nın 102/2. maddesinde öngörülen cezanın, alt sınırdan uzaklaşarak tayini gerekirken, asgari hadden ceza verilmesi,
Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan kurulan hükme yönelik temyize gelince;
Dosya içeriğine göre, Ordu ili K.. ilçesi O..yaylasında 4 ve 6 yaşındaki iki torunuyla kalan 64 yaşındaki mağdurenin olay günü öğleden sonra dışarıdan getirdiği suları bırakmak için evinin banyosuna girdiği sırada komşusu olan sanığın mağdurenin peşinden banyoya girerek banyo kapısının arkasında bulunan ve dışarıdan içeri girilmesini engellemeye yönelik basit bir şekilde oluşturulmuş tahta sürgüyü indirerek mağdureye yönelik cinsel saldırıya teşebbüs suçunu işlediğinin anlaşılması karşısında, eylemin icra hareketleri içerisindeki cebrin, cinsel saldırı suçunun unsurunu oluşturacağı, banyo kapısındaki basit tahta kilit düzeneğinin dışarıdan gelenleri engellemeye yönelik olduğu ve mağdurenin de olay sonrasında banyodan kendisinin sürgüyü kaldırarak dışarı çıkması nedeniyle kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunun unsurlarının oluşmadığı gözetilmeden delillerin takdirinde yanılgıya düşülerek beraati yerine mahkûmiyetine hükmolunması,
Kanuna aykırı, sanık müdafiin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükümlerin cinsel saldırı suçundan verilen ceza miktarı yönünden kazanılmış hak saklı kalmak kaydıyla 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek CMUK.nın 321 ve 326. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 23.01.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.