Yargıtay Kararı 14. Ceza Dairesi 2013/10892 E. 2014/2870 K. 06.03.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/10892
KARAR NO : 2014/2870
KARAR TARİHİ : 06.03.2014

Tebliğname No : 14 – 2013/316106
MAHKEMESİ : Manavgat 2. Ağır Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 11.07.2013
NUMARASI : 2012/73 Esas, 2013/161 Karar
SUÇ : Beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun nitelikli cinsel istismarı

Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
CMK.nın 260/1. maddesine göre, katılan sıfatını alabilecek surette suçtan zarar görmüş bulunanlar için kanun yolunun açık olduğu, suçtan zarar gören mağdure ve müştekinin sanıktan şikâyetçi olduğu, mağdure ve müşteki vekilinin de mahkemece verilen hükmü temyiz ederek açıkça katılma iradesini ortaya koyduğu, Dairemizce de benimsenen Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 19.10.2010 gün ve 2010/9-149 Esas, 2010/205 sayılı Kararında da belirtildiği üzere mağdurun katılan sıfatını alabilecek surette suçtan zarar gördüğü konusunda araştırma yapmayı gerektirecek bir tereddüt bulunmadığı görülmekle, CMK.nın 237/2. maddesi uyarınca suçtan zarar gören mağdure M.. K..ve müşteki B.. K..’ın davaya katılmasına ve vekillerinin de katılanlar vekili olarak kabul edilmesine karar verilmekle yapılan incelemede;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma ve kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine incelenen dosya içeriğine göre sair temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
Mağdurenin yurt dışında olması sebebiyle usule uygun heyet tarafından ruh sağlığının bozulup bozulmadığı hususunda rapor aldırılamamasından ötürü bu durumun sanık lehine değerlendirilip mağdurun ruh sağlığının bozulmadığının kabulüne ve sanık hakkında TCK.nın 103/6. maddesinin uygulanmasına yer olmadığına karar verilmiş ise de mağdure hakkında Avusturya’da düzenlenen rapor doğrultusunda dosya üzerinden Adli Tıp Kurumu ilgili ihtisas kurulu ya da Adli Tıp Kurumu Kanunun 7, 23 ve 31. maddeleri gereğince usulüne uygun şekilde teşekkül ettirilmiş Yüksek Öğrenim Kurumları veya birimlerine bağlı hastanelerden bu hususta ek rapor aldırılması; mağdurenin ruh sağlığının bozulduğunun tespit edilmesi durumunda ise kabule göre cebir, tehdit veya hile gibi iradeyi etkileyen herhangi bir hal olmaksızın mağdureyle cinsel ilişkiye giren sanığın dosyaya yansıyan sosyal ve kültürel durumu, eğitim düzeyi, mesleki tecrübesi, kişisel özellikleri, tarafların yaşları ve olayın zora dayalı olmayan gerçekleşme biçimi nazara alınarak TCK.nın 23. maddesi uyarınca sanığın bu ağır neticeden sorumlu tutulabilmesi bakımından en azından taksirle hareket edip etmediğinin tespit edilmesi, sanığın ağır netice olarak ortaya çıkan mağdurenin ruh sağlığındaki bozulmanın sanık tarafından öngörülemeyeceği ve taksirle dahi hareket etmesinin söz konusu olmadığı sonucuna varılırsa meydana gelen bu zararın TCK.nın 61. maddesi kapsamında cezanın bireyselleştirilmesinde alt sınırdan uzaklaşılmada dikkate alınarak sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm kurulması,
Sanığın otelde kalan müşterilerin çocuklarının vakit geçirip eğlendiği mini kulüp kısmının şefi olup mağdurenin sanığın verdiği hizmete ilişkin bu sıfatından kaynaklanan güvenle sanığın yanına gitmesi ve sanığın da bu sıfatından kaynaklanan nüfuzunu kötüye kullanmak suretiyle eylemini gerçekleştirmesi karşısında sanık hakkında TCK.nın 103/3. maddesi gereğince artırım yapılmaması,
Kanuna aykırı, sanık müdafii ve katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek CMUK.nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 06.03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.