Yargıtay Kararı 14. Ceza Dairesi 2013/10736 E. 2014/1709 K. 17.02.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/10736
KARAR NO : 2014/1709
KARAR TARİHİ : 17.02.2014

Tebliğname No : 14 – 2013/341692
MAHKEMESİ : Kütahya 1. Ağır Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 09.09.2013
NUMARASI : 2013/78 Esas ve 2013/161 Karar
SUÇ : Nitelikli cinsel saldırı, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma

Mahalli mahkemece verilen hüküm sanık müdafii tarafından duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine, dosya Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığından tebliğname ile Daireye gönderilmekle 12.02.2014 Çarşamba saat 13:30’a duruşma günü tayin olunarak sanık müdafiine çağrı kâğıdı gönderilmişti.
Belli günde Hâkimler Kurulu duruşma salonunda toplanarak Yargıtay Cumhuriyet Savcılarından….. hazır olduğu halde oturum açıldı.
Yapılan tebligat üzerine ibraz ettiği yetki belgesine dayanarak sanık R.. Y.. adına gelen Av. ….. huzura alınarak duruşmaya başlandı.
Duruşma isteğinin süresinde ve yerinde olduğu anlaşıldıktan sonra uygun görülen talep ve mütalaa dairesinde sanık R.. Y.. hakkında DURUŞMALI inceleme yapılmasına oybirliğiyle karar verilerek tefhim olunduktan sonra işin açıklanmasına dair raportör üye tarafından düzenlenen rapor okundu.
Raportör üye rapora ilave edecek bir cihet bulunmadığını bildirdi.
Sanık müdafii temyiz layihasını açıklayarak savunmada bulunup müvekkili hakkındaki hükmün BOZULMASINI istedi.
Yargıtay Cumhuriyet Savcısı tebliğname içeriğini tekrar etti.
Son sözü sorulan sanık müdafii savunmasına ilave edecek bir cihet bulunmadığını bildirmekle dosya incelenerek karar verilip tefhim olunmak üzere duruşmanın 26.02.2014 Çarşamba günü saat 13:30’a bırakılmasına oybirliğiyle karar verildi.
Belli günde oturum açıldı. Dava evrakı incelenerek gereği görüşülmüş olduğundan aşağıda yazılı karar ittihaz olundu.
Dosyada bulunan Kütahya Adli Tıp Şube Müdürlüğünün 26.09.2012 tarihli, raporu ve yine bu kapsamda Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilimdalı Başkanlığınca düzenlenen 03.07.2013 tarihli raporda mağdurede hafif orta derecede zeka geriliği olduğu ve bu durumun hekim olmayanlarca da anlaşılabileceği belirtilmiş ise de adli raporlarda zeka seviyesinin hafif-orta mental reterdasyon olarak tespit edilmesi, MEB Kütahya Rehberlik ve Araştırma Merkezi Müdürlüğünün 20.01.2000 tarihli yazısında mağdurenin zekasının eğitilebilir düzeyde olduğunun bildirilmesi, sanığın aşamalarda mağdurenin akıl hastası olduğunu bilmediğini beyan etmesi ve mağdure ile evlenmek için girişimlerde bulunduğunun anlaşılması karşısında tam bir vicdani kanaatin oluşması bakımından mağdurenin Adli Tıp ilgili İhtisas Kuruluna gönderilerek, fiilin ahlaki redaetini idrak edip edemeyeceği, fiile ruhsal yönden mukavemete muktedir olup olmadığı, kendisinde akıl hastalığı bulunup bulunmadığı, akıl hastalığı var ise bu durumun hekim olmayanlar tarafından anlaşılıp anlaşılamayacağı hususunda rapor alındıktan sonra sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri yerine yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kabule göre de;
Sanık hakkında kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan temel ceza belirlenirken 109. maddenin hangi fıkrasının uygulandığının gösterilmemesi ve eyleminin beden veya ruh bakımından kendisini savunmayacak olan mağdure karşı gerçekleştirdiğinden bahisle cezası arttırılırken uygulanan kanun maddesinin TCK.nın 109/3-f yerine, 103/3-f yazılması,
Beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde nitelikli cinsel saldırı suçundan kurulan hükümde, sanığa CMK.nın 226/3. maddesine göre ek savunma verilmeden TCK.nın 43. maddesinin uygulanması suretiyle savunma hakkının kısıtlanması,
Yerleşmiş Adli Tıp uygulamalarına göre erişkinlerde ruh sağlığının bozulduğuna ilişkin raporun olay tarihi üzerinden en az bir yıl geçtikten sonra alınması gerekirken bu süreye uyulmadan ve içerik olarakta mağdurenun ruh sağlığının ne şekilde bozulduğuna ilişkin tanı içermeyen rapora dayanılarak hüküm kurulması,
Kanuna aykırı, katılan vekili ve sanık müdafiin temyiz itirazları ile sanık müdafiin duruşmalı inceleme sırasındaki sözlü savunmaları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin CMUK.nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 17.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
17.02.2014 tarihinde verilen işbu karar 26.02.2014 tarihinde Yargıtay Cumhuriyet Savcılarından V. Ö. hazır olduğu halde sanık müdafiin gıyabında tefhim olundu.