YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/10564
KARAR NO : 2014/1245
KARAR TARİHİ : 06.02.2014
Tebliğname No : 14 – 2013/294934
Beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde nitelikli cinsel saldırı suçundan sanıklar S.. A.. ve B.. A..’nun yapılan yargılamaları sonunda; nitelikli cinsel saldırı suçundan mahkûmiyetlerine dair Bergama Ağır Ceza Mahkemesinden verilen 08.05.2013 gün ve 2011/152 Esas, 2013/95 Karar sayılı kısmen re’sen de temyize tâbi hükümlerin süresi içinde Yargıtayca incelenmesi sanıklar müdafileri tarafından istenilmiş ve incelemenin de sanık B.. A.. tarafından duruşmalı yapılması talep edilmiş olduğundan dava evrakı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığından tebliğname ile Daireye gönderilmekle 22.01.2014 Çarşamba saat 13:30’a duruşma günü tayin olunarak sanık müdafiine çağrı kâğıdı gönderilmişti.
Belli günde Hâkimler Kurulu duruşma salonunda toplanarak Yargıtay Cumhuriyet Savcısının ……… hazır olduğu halde oturum açıldı.
Yapılan tebligat üzerine sanık müdafiin gelmediği, ayrıca bir talepte de bulunmadığı anlaşılmakla Yargıtay Cumhuriyet Savcısının uygun görülen talep ve mütalaası dairesinde DURUŞMASIZ inceleme yapılmasına oybirliğiyle karar verilerek, vaktin darlığına binaen dosyanın incelenmesi başka bir güne bırakılmıştı.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma ve kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sair temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
Adli Tıp Kurumu 6. İhtisas Kurulunun 22.06.2012 günlü raporuna göre, sanıklarla birlikte aldığı alkolün etkisi nedeniyle eylem sırasında kan alkol düzeyinin fiile ruhsal yönden mukavemetine engel olacak derecede olduğu belirtilen 30 yaşındaki mağdureye yönelik nitelikli cinsel saldırı suçlarında sanıkların birbirlerinin eylemlerine iştirak ettiklerine dair yeterli, kesin ve inandırıcı kanıt bulunmaması karşısında, her bir sanığın kendi eylemlerinden dolayı ayrı ayrı temel cezaların TCK.nın 102/2, 3-a maddeleri uyarınca belirlenmesi gerektiği gözetilmeden sanıklar hakkında uygulama yeri bulunmayan TCK.nın 102/3-d ve 43. maddelerinin tatbiki suretiyle fazla ceza tayini,
Kabul ve uygulamaya göre de;
Adli Tıp Kurumu 6. İhtisas Kurulunun raporuna göre olay nedeniyle ruh sağlığı bozulduğu anlaşılan mağdureye yönelik eylem sebebiyle sanıklar hakkında TCK.nın 49/1 ve 102/5. maddelerinin tatbik edilmesi suretiyle 10 yıl ilâ 20 yıl arasında makul bir ceza belirlenmesi gerekirken, yazılı şekilde TCK.nın 102/5. maddesinin uygulanmasına yer olmadığına karar verilmesi,
Kanuna aykırı, sanıklar müdafilerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, kısmen re’sen de temyize tâbi hükümlerin ceza miktarı yönünden kazanılmış hak saklı kalmak kaydıyla 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek CMUK.nın 321 ve 326. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 06.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.