Yargıtay Kararı 14. Ceza Dairesi 2013/10434 E. 2014/6481 K. 12.05.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/10434
KARAR NO : 2014/6481
KARAR TARİHİ : 12.05.2014

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde nitelikli cinsel saldırı (…), konut dokunulmazlığını ihlal (… ve …), kişiyi hürriyetinden yoksun kılma (…, …,… ve …)
HÜKÜM : Sanıkların atılı suçlardan mahkûmiyetlerine

Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelendi;
Tayin olunan ceza miktarına göre sanık … ve müdafiin duruşmalı inceleme talebinin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK.nın 318. maddesi uyarınca reddiyle, incelemenin duruşmasız yapılmasına karar verildikten sonra gereği düşünüldü:
Sanıklar… ve … hakkında kişiyi hürriyetinden yoksun kılma ve konut dokunulmazlığını ihlal suçlarından, sanık … hakkında ise kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan kurulan hükümlerinin incelenmesinde;
Delillerle iddia ve savunma, duruşma göz önünde tutularak tahlil ve takdir edilmiş sübutu kabul olunan fiillerin unsurlarına uygun şekilde tavsif ve tatbikatları yapılmış bulunduğundan, sanıklar müdafilerinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin ONANMASINA,
Sanık … hakkında cinsel saldırı suçundan kurulan hükmün incelenmesinde ise;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma ve kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
5237 sayılı TCK.nın 102/2-3. maddeleri uyarınca verilen ceza 10 yılı geçse dahi suçun sonucunda ruh sağlığının bozulmasından dolayı neticenin ağırlığına göre tayin edilen cezanın aynı Kanunun 49/1 ve 102/5. maddeleri gereğince yirmi yıla kadar arttırılmasının mümkün olduğu ve hakkaniyet gereği cezadan bir miktar daha arttırım yapılması gerektiği gözetilmeden TCK.nın 102/5. maddesinin uygulama dışı bırakılması,
Kabule göre de;
Sanık hakkında TCK.nın 102/2-3d maddelerine göre verilen 13 yıl 6 ay hapis cezası üzerinden aynı Kanunun 62. maddesi uyarınca 1/6 oranında indirim yapılırken sonuç cezanın 11 yıl 3 ay yerine, 10 yıl 15 ay hapis olarak belirlenmesi suretiyle eksik cezaya hükmolunması,
Sanık … hakkında kurulan hükmün incelenmesine gelince;
Mağdurenin zorla kaçırıldığı sırada elbiselerinin yırtılması ve yağmur nedeniyle de ıslanması üzerine sanık …’un yanında mağdurede olduğu halde sanık …’in evine gidip mağdurenin giymesi için ondan elbise istediğinin, bu sanığında mağdurenin zorla kaçırıldığını bilmeden elbiseleri verdiğinin, ancak bir süre sonra kaçırmanın zorla olduğunu anlaması üzerine sanık … ve mağdureyi evinden dışarı çıkardığının anlaşılması ve mağdurenin bu yöndeki anlatımları karşısında sanığın suç kastının bulunmadığı ve atılı suçtan beraatine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde mahkûmiyetine hükmolunması,
Kabule göre de;
5237 sayılı TCK.nın 109/3-b maddesi gereğince cezada artırım yapılabilmesi için fiilin birden fazla kişi tarafından ve aynı Kanunun 37. maddesi anlamında müşterek fail olarak işlenmesinin ve bu fiile yardım eden sıfatıyla katılan kişilerin ise suçun birden fazla kişi ile birlikte işlendiğini bilerek yardımda bulunmalarının gerektiği, sanık …’i ise, olay günü yanında mağdure ile birlikte evine gelen diğer sanık …’un eylemine, suçun birden fazla kişi tarafından birlikte işlendiğini de bilmeden 5237 sayılı TCK.nın 39. maddesine göre yardım eden sıfatıyla katıldığı gözetilmeden sanığın cezasının anılan madde uyarınca arttırılması suretiyle fazla ceza tayini,
Sanık hakkında temel ceza belirlenirken asgari hadden uzaklaşılmasını gerektirir bir sebep bulunmadığı gözetilmeden hakkaniyet ve orantılılık ilkelerine uygun düşmeyecek şekilde temel cezanın teşdiden belirlenmesi ve sanığın eyleminin TCK.nın 109/2. maddesindeki suçu oluşturduğu halde uygulama maddesinin 109/1 olarak gösterilmesi,
Kanuna aykırı, O Yer Cumhuriyet Savcısı ve sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK.nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 12.05.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.