Yargıtay Kararı 14. Ceza Dairesi 2012/8575 E. 2012/6580 K. 11.06.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2012/8575
KARAR NO : 2012/6580
KARAR TARİHİ : 11.06.2012

Muhtelif suçlardan … 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 26.08.2011 tarihli ve 2011/955 değişik iş sayılı içtima kararı ile 134 yıl 321 ay 205 gün hapis cezasına hükümlü …’ın, çektirilecek cezasının 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunun 107/3-c maddesi uyarınca fiilen 28 yıl olarak infazına dair aynı Mahkemenin 16.11.2011 gün ve 2011/1178 Değişik İş sayılı Kararına yönelik itirazın reddine dair … 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 24.11.2011 tarihli ve 2011/1497 Değişik İş sayılı kararını kapsayan dosya incelendi;
Dosya kapsamına göre hükümlü hakkındaki içtimalı 67 yıl 134 ay 100 gün hapis cezasının mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesi sırasında, hükümlünün ceza evinde fiilen kalacağı süre hesabı hususundaki tereddüt üzerine, … 2. Ağır Ceza Mahkemesince, mükerrir olan hükümlünün 134 yıl 321 ay 205 gün hapis cezasının 5275 sayılı Kanunun 107/3-e maddesi uyarınca fiilen 28 yıl olarak infazına karar verilmiş ise de;
Koşullu salıvermeye ilişkin hususların düzenlendiği 5275 sayılı Kanunun 107. maddesinin 1. fıkrası ile 3-e bendine göre, koşullu salıvermeden yararlanabilmek için mahkumun kurumdaki infaz süresini iyi hali olarak geçirmesi şartıyla, birden fazla süreli hapis cezasına mahkûmiyet halinde en fazla 28 yıl cezaevinde kalacağının öngörüldüğü, mükerrir olanların ise aynı Kanunun 108/1-c maddesine göre süreli hapis cezasının dörtte üçünü infaz kurumunda iyi halli olarak geçirmesi durumunda koşullu salıvermeden yararlanabileceği ve aynı maddenin 2. fıkrasına göre de tekerrür nedeniyle koşullu salıverme süresine göre eklenecek miktarın, tekerrüre esas alınan cezanın en ağırından fazla olamayacağının hüküm altına alındığı, her ne kadar süreli hapis cezasında 108. maddede süreli hapis cezasına mahkûm olanlar için infaz kurumunda fiilen geçirilecek sürenin üst sınırı belirlenmemiş ise de, mükerrir olan mahkûm için 108/1-c maddesine göre ¾ oranı üzerinden hesaplanacak koşullu salıverme süresinin, aynı Kanunun 107/2-e maddesinde öngörülen 28 yılı aşması halinde, öncelikle koşullu salıvermeye esas infaz edilecek sürenin 28 yıl olarak sınırlandırılması ve müteakiben aynı Kanunun 108/2. maddesi uyarınca tekerrüre
esas alınan ceza miktarının koşullu salıverme süresine eklenmesi gerektiği nazara alındığında, somut olayda hükümlünün mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilen 67 yıl 134 ay 100 gün hapis cezalarına ait ilamların içerisinden tekerrüre esas alınan cezanın en ağır olanının tespit edilerek hükümlünün cezaevinde kalacağı sürenin bu şekilde belirlenmesi gerektiği cihetle, itirazın bu yönden kabulü yerine yazılı gerekçeyle reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle 5271 sayılı CMK.nın 309. maddesi uyarınca bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü 30.03.2012 gün ve B.03.0.CİG.0.00.00.04-105-48-10370-2011/5338/19185 sayılı kanun yararına bozmaya atfen Cumhuriyet Başsavcılığından tebliğname ile Daireye ihbar ve dava evrakı ile birlikte tevdii kılınmakla gereği düşünüldü:
Dosya kapsamına göre hükümlü hakkındaki içtimalı 67 yıl 134 ay 100 gün hapis cezasının mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesi sırasında, hükümlünün ceza evinde fiilen kalacağı süre hesabı hususundaki tereddüt üzerine, … 2. Ağır Ceza Mahkemesince, mükerrir olan hükümlünün 134 yıl 321 ay 205 gün hapis cezasının 5275 sayılı Kanunun 107/3-e maddesi uyarınca fiilen 28 yıl olarak infazına karar verilmiş ise de;
Koşullu salıvermeye ilişkin hususların düzenlendiği 5275 sayılı Kanunun 107. maddesinin 1. fıkrası ile 3-e bendine göre, koşullu salıvermeden yararlanabilmek için mahkûmun kurumdaki infaz süresini iyi haili olarak geçirmesi şartıyla, birden fazla süreli hapis cezasına mahkûmiyet halinde en fazla 28 yıl cezaevinde kalacağının öngörüldüğü, mükerrir olanların ise aynı Kanunun 108/1-c maddesine göre süreli hapis cezasının dörtte üçünü infaz kurumunda iyi halli olarak geçirmesi durumunda koşullu salıvermeden yararlanabileceği ve aynı maddenin 2. fıkrasına göre de tekerrür nedeniyle koşullu salıverme süresine göre eklenecek miktarın, tekerrüre esas alınan cezanın en ağırından fazla olamayacağının hüküm altına alındığı, her ne kadar süreli hapis cezasında 108. maddede süreli hapis cezasına mahkûm olanlar için infaz kurumunda fiilen geçirilecek sürenin üst sınırı belirlenmemiş ise de, mükerrir olan mahkûm için 108/1-c maddesine göre 3/4 oranı üzerinden hesaplanacak koşullu salıverme süresinin, aynı Kanunun 107/2-e maddesinde öngörülen 28 yılı aşması halinde, öncelikle koşullu salıvermeye esas infaz edilecek sürenin 28 yıl olarak sınırlandırılması ve müteakiben aynı Kanunun 108/2. maddesi uyarınca tekerrüre esas alınan ceza miktarının koşullu salıverme süresine eklenmesi gerektiği nazara alındığında, somut olayda hükümlünün mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilen 67 yıl 134 ay 100 gün hapis cezalarına ait ilamların içerisinden tekerrüre esas alınan cezanın en ağır olanının tespit edilerek
hükümlünün cezaevinde kalacağı sürenin bu şekilde belirlenmesi gerektiği cihetle, itirazın bu yönden kabulü yerine yazılı gerekçeyle reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle kararın 5271 sayılı CMK.nın 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA, müteakip işlemlerin mahallinde yapılmasına dosyanın mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 11.06.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.