Yargıtay Kararı 14. Ceza Dairesi 2012/8312 E. 2014/5029 K. 15.04.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2012/8312
KARAR NO : 2014/5029
KARAR TARİHİ : 15.04.2014

Tebliğname No : 5 – 2010/285031
MAHKEMESİ : Trabzon 1. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 22.04.2010
NUMARASI : 2010/115 Esas, 2010/127 Karar
SUÇ : Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma, özel belgede sahtecilik

Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelendi;
Sanıklar hakkında özel belgede sahtecilik suçundan açılan davada, bu suçtan katılan sıfatını alabilecek surette doğrudan zarar görmesi söz konusu olmayan, katılan Sinem’in usulsüz olarak müdahilliğine karar verilmesi hükmü temyiz hakkı vermeyeceğinden 25.03.2010 tarihli katılma kararı bu suç yönünden yok hükmünde sayılarak vekilinin temyiz isteminin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek CMUK.nın 317. maddesi uyarınca reddiyle, incelemenin sanıklar hakkında kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan kurulan hükümle sınırlı olarak yapılmasına karar verildikten sonra gereği düşünüldü:
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma ve kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
Mahkemece, katılanı hürriyetinden yoksun kılmak için bir araya gelerek plan yapan sanıkların, önce katılanın ağabeyini takip ederek kaldığı yeri öğrendikleri, sonra kontrol etmek için bu eve giderek kapıyı açan tanık Emrah’a başka birisini sordukları, olay günü de sanık Tenzile’nin mağdureyi kandırarak kapıyı açmasını sağlamak için beyaz bir önlük giyip, yakasına sahte kimlik kartı takarak kendisini anket yapan bir sağlık görevlisi olarak tanıtmak suretiyle eve girdiği, bu sırada diğer sanık Coşkun’un üzerine bayıltıcı özelliğe sahip eter isimli madde dökülmüş bir mendil ile bahse konu eve geldiği, diğer sanıkların ise dışarda bekledikleri, ancak mağdurenin durumu anlayarak bağırması üzerine eylemi gerçekleştiremediklerinin oluşa uygun olarak kabul edilmesi karşısında, sanıkların kasta dayalı kusurlarının ağırlığı, suçun işlenmesinde kullanılan araçların niteliği ve TCK.nın 61. maddesindeki diğer hususlar değerlendirilerek, sanıkların cezalarının alt sınırdan uygun bir miktar uzaklaşılmak suretiyle belirlenmesi gerektiği gözetilmeyerek yazılı şekilde hüküm kurulması,
Tüm dosya içeriğinden, sanıklara yönelik mağdureden kaynaklanan haksız bir hareket bulunmadığı anlaşıldığı halde, sanıklar hakkında TCK.nın 29. maddesinin uygulanması suretiyle cezalarının noksan tayini,
Kabul ve uygulamaya göre ise;
Adli sicil kayıtları bulunmayan ve tekrar suç işleyemeyecekleri konusunda olumlu kanaat oluştuğu ifade edilerek hapis cezaları ertelenen sanıklar hakkında, CMK.nın 231/6. maddesindeki hususlar tartışılarak hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olup olmadığına karar verilmesi gerektiği gözetilmeyip, neden ve koşulları bulunmadığı şeklindeki soyut ve kanuni olmayan gerekçe ile hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi,
Kanuna aykırı, sanıklar Alper ve Coşkun müdafii ve katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek CMUK.nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 15.04.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.