Yargıtay Kararı 14. Ceza Dairesi 2012/7956 E. 2014/7045 K. 27.05.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2012/7956
KARAR NO : 2014/7045
KARAR TARİHİ : 27.05.2014

Tebliğname No : 14 – 2011/293321
MAHKEMESİ : Batman Ağır Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 07.06.2011
NUMARASI : 2009/275 Esas, 2011/220 Karar
SUÇ : Çocuğun nitelikli cinsel istismarı ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma

Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelendi;
5271 sayılı CMK.nın 231/5. maddesine göre kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan verilen mahkûmiyet hükmünün açıklanmasının geri bırakılmasına dair karar aynı Kanunun 231/12. maddesi uyarınca itirazı kabil kararlardan olup, temyiz yeteneği bulunmadığı anlaşıldığından, sanık müdafiin bu suça yönelik temyiz istemi CMK.nın 264. maddesi hükmüne göre itiraz niteliğinde kabul edilerek gerekli kararın, merciince mahallinde verilmesi gerektiği anlaşıldığından, incelemenin beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan kurulan mahkûmiyet hükmü ile sınırlı yapılmasına karar verilmekle gereği düşünüldü:
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma ve kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sair temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
Cebir, tehdit veya hile gibi iradeyi etkileyen herhangi bir hal olmaksızın nitelikli cinsel istismarda bulunan sanığın, bu eyleminden dolayı kastettiğinden daha farklı ve ağır olan ruh sağlığı bozulması neticesinin meydana geldiği, TCK.nın 23. maddesi uyarınca kişinin gerçekleşen fakat kastetmediği bu neticeden sorumlu tutulabilmesi için en azından taksirle hareket etmiş olması gerektiği, somut olayda, sanığın dosyaya yansıyan sosyal ve kültürel durumu, eğitim düzeyi, mesleki tecrübesi, kişisel özellikleri, tarafların yaşları ve cinsel istismar eyleminin nitelikli halinin zora dayalı olmayan şekilde gerçekleşme biçimi nazara alındığında, ağır netice olarak ortaya çıkan mağdurenin ruh sağlığındaki bozulmanın sanık tarafından öngörülemeyeceği ve taksirle dahi hareket etmesi söz konusu olmadığından, sanık hakkında TCK.nın 103/6. maddesinin uygulanmaması gerektiği gözetilmeyerek fazla ceza tayini,
Kanuna aykırı, sanık müdafiin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek CMUK.nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 27.05.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.