YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2012/7531
KARAR NO : 2014/515
KARAR TARİHİ : 20.01.2014
Tebliğname No : 5 – 2010/255010
Çocuğun nitelikli cinsel istismarı ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından sanık D.. E..’in yapılan yargılaması sonunda; beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun nitelikli cinsel istismarı ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından mahkûmiyetine dair Üsküdar Çocuk Ağır Ceza Mahkemesinden verilen 08.12.2009 gün ve 2007/129 Esas, 2009/170 Karar sayılı hükümlerin süresi içinde Yargıtayca incelenmesi sanık müdafii tarafından istenilmiş olduğundan dava evrakı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığından tebliğname ile Daireye gönderilmekle incelenerek gereği düşünüldü:
Oluş ve kabule göre; sanığın suç tarihlerinde 15-18 yaş aralığında bulunan ve dosya içeriğine göre akıl hastalığı da bulunmayan mağdure ile birden fazla kez rızaen cinsel ilişkiye girme eyleminin, sanığın mağdureye kendisiyle evleneceğini söylemesi hile olarak kabul edilemeyeceğinden reşit olmayanla cinsel ilişki suçunu oluşturduğu ve eylemlerinin TCK.nın 104/1, 43. maddelerine uyduğu, atılı suçun işleniş tarihi itibarıyla uzlaşma kapsamında kaldığı da gözetilerek 5271 sayılı CMK.nın 253 ve 254. maddeleri gereğince uzlaştırma işlemi yapılması ve sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken, dosya kapsamına uygun olmayan şekilde sanığın eylemlerini evlenme vaadi şeklinde hile ile gerçekleştirdiği belirtilerek çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan hüküm kurulması,
Kayden 13.08.1989 doğumlu olup suç tarihinde 15 yaşını doldurmuş bulunan mağdurenin hukuken rıza açıklama ehliyetine sahip olduğu ve mağdurenin rızasının eylemi hukuka uygun hale getireceği gözetilmeden sanığın unsurları oluşmayan hürriyetten yoksun kılma suçundan beraati yerine mahkûmiyetine karar verilmesi,
Uygulamaya göre de;
Sanığın, son cinsel ilişki tarihi olan 2006 yılının Haziran ayı itibarıyla 18 yaşını doldurmuş olduğu gözetilmeden TCK.nın 31/3. maddesi uyarınca cezasında indirim yapılması,
Sanık hakkında kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan hüküm kurulurken TCK.nın 43/1. maddesi uyarınca yapılacak artırımın aynı Kanunun 109/2-3f-5. maddeleri uyarınca bulunacak ceza üzerinden belirlenmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Kanuna aykırı, sanık müdafiin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu nedenle 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek CMUK.nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 20.01.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.