Yargıtay Kararı 14. Ceza Dairesi 2012/7484 E. 2014/4685 K. 08.04.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2012/7484
KARAR NO : 2014/4685
KARAR TARİHİ : 08.04.2014

Tebliğname No : 5 – 2011/178744
MAHKEMESİ : Nazilli 2. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 06.12.2010
NUMARASI : 2010/619 Esas, 2010/992 Karar
SUÇ : Çocuğun basit cinsel istismarı

Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma ve kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
TCK.nın 103/1. maddesinde düzenlenen çocuğun basit cinsel istismarı suçunun oluşabilmesi için, eylemin cinsel amaçlı fiziksel temas içermesi veya fiziksel temas içermese bile ahlak temizliğine aykırı cinsel davranışın basit halin ötesinde, mağdure üzerinde ağır etki bırakacak sömürü boyutuna varması gerektiği, dosya içeriğine göre mağdurenin olay günü A.Bulvarı üzerinde yürüdüğü sırada motorsikletiyle gelen sanığın, pantolonunun fermuarını açıp cinsel organını bir anlık mağdureye gösterme şeklindeki eyleminin bu haliyle TCK.nın 105. maddesinde öngörülen cinsel taciz ve 225. maddesinde öngörülen alenen hayasızca harekette bulunma suçlarını oluşturduğu; tek eylemle birden fazla suçun oluşmasına yol açması nedeniyle sanık hakkında TCK.nın 44. maddesi uyarınca fikri ictima kuralları gereğince bu suçlara ilişkin en ağır cezayı öngören TCK.nın 105. maddesinin uygulanması gerektiği ve cezanın belirlenmesi esnasında da 225. maddedeki cezanın alt sınırının 105. maddedeki cezanın alt sınırından daha fazla olması karşısında hakkaniyet gereği 105. madde ile belirlenen cezanın 225. maddede öngörülen cezanın alt sınırından daha az olmayacak şekilde belirlenmesi suretiyle cezalandırılması gerekirken suç vasfında yanılgıya düşülerek yazılı şekilde cinsel istismar suçundan hüküm kurulması,
Uygulamaya göre de;
TCK.nın 53/1. maddesi gereğince uygulama yapılırken aynı maddenin 3. fıkrası gözetilmeksizin 53/1-c madde ve bendinde sayılan velâyet hakkı, vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan yoksunluğun kendi alt soyu yönünden koşullu salıverilme tarihine kadar süreceği, alt soyu haricindekiler yönünden ise yoksunluğun hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar devam edeceği gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi,
Kanuna aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek CMUK.nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 08.04.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.