Yargıtay Kararı 14. Ceza Dairesi 2012/6813 E. 2012/7845 K. 09.07.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2012/6813
KARAR NO : 2012/7845
KARAR TARİHİ : 09.07.2012

Beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun basit cinsel istismarı suçundan sanık …’ın yapılan yargılaması sonunda; atılı suçtan mahkûmiyetine dair Burdur Ağır Ceza Mahkemesinden verilen 06.04.2010 gün ve 2008/211 Esas, 2010/57 Karar sayılı hükmün süresi içinde Yargıtayca incelenmesi sanık müdafii tarafından istenilmesi ve incelemeninde duruşmalı yapılmasını talep etmesi üzerine dava evrakı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığından tebliğnameyle Daireye gönderilmekle, 04.07.2012 Çarşamba saat 13:30’a duruşma günü tayin olunarak sanık müdafiine çağrı kâğıdı gönderilmişti.
Belli günde Hakimler Kurulu duruşma salonunda toplanarak Yargıtay Cumhuriyet Savcılarından … Reis Koca hazır olduğu halde oturum açıldı.
Yapılan tebligat üzerine sanığın müdafiin gelmediği, ayrıca bir talepte de bulunmadığı anlaşılmakla, Yargıtay Cumhuriyet Savcısının uygun görülen talep ve mütalaası dairesinde DURUŞMASIZ, inceleme yapılmasına oybirliğiyle karar verilerek, vaktin darlığına binaen dosyanın incelenmesi başka bir güne bırakılmıştı.
Bu gün dava evrakı incelenerek gereği görüşülmüş olduğundan aşağıda yazılı karar ittihaz olundu.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
Mağdure hakkında …Üniversitesi Araştırma ve Uygulama Hastanesi çocuk psikiyatri uzmanı tarafından düzenlenen 18.06.2008 tarihli raporda, ruh sağlığının bozulduğu belirtildiği halde, aynı psikiyatri uzmanı tarafından düzenlenen 29.04.2009 tarihli raporda olayın travmatik etkilerinin azalıp azalmadığı, psikososyal durumunun iyi olup olmadığı ve rahat tavırlar sergileyip sergilemediği yönündeki kesin raporun verilmesi için İstanbul Adli Tıp Kurumuna sevkinin uygun olduğunun belirtilmesi, mağdurenin 16.01.2009 tarihli oturumda vekili ve psikolog huzurunda alınan beyanında, ilk üç ay uyku düzeninin yerinde olmadığını ve bazı rahatsızlıklar yaşadığını, ancak artık gayet iyi olduğunu, halk içine karıştığını, arkadaşlarıyla gayet iyi olduğunu ve artık kendisinde bir değişiklik görmediğini söylemesi ve beyanının alınması sırasında hazır bulunan psikolog tarafından düzenlenen bilirkişi raporunda mağdure ile daha önce yapılan görüşmede başına gelen olayın travmatik etkilerini yaşadığı izlenimine varıldığı, fakat 26.01.2009 tarihinde yapılan görüşmede olayın mağdure üzerindeki etkilerinin azaldığı, psikososyal durumunun iyi olduğu, “.. yaşadığı cinsel istismar olayının mağdurenin ileri dönemlerde psikososyal yaşantısını ketleyici sonuçlar doğurmayacağı” yönünde görüş belirtilmiş olmasına karşın, Adli Tıp Kurumu 6. İhtisas Kurulunun 25.12.2009 tarihli raporunda, mağdurenin kurullarında 16.12.2009 tarihinde yapılan muayenesinde “… olayın psikolojisini etkilediği, uyku düzenini değiştirdiği, kendi başına bir şey yapmak istemediği, korkuları olduğu, evde tek kalamadığı, yalnız sokağa çıkamadığı …” şeklindeki, mağdurenin beyanıyla çeliştiği anlaşılan bulgulara ulaşıldığı ifade edilerek ruh sağlığının bozulduğunun belirtildiği, mahkemece 17.04.2009 tarihli oturumda yapılan gözlemde, mağdurenin kısmen rahat tavırlar sergilediğinin anlaşıldığının ifade edilmiş olması da gözetildiğinde, Adli Tıp Kurumu 6. İhtisas Kurulunun belirtilen raporu ile diğer raporlar ve mağdurenin duruşmadaki beyanları arasındaki çelişkilerin giderilmesi için mağdurenin olay nedeniyle beden veya ruh sağlığının bozulup bozulmadığına ilişkin Adli Tıp Kurumu Genel Kurulundan rapor alındıktan sonra sonucuna göre, sanık hakkında TCK.nın 103/6. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağına karar verilmesi gerekirken eksik araştırmayla yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kanuna aykırı, sanık müdafiin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün CMUK.nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 09.07.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.