Yargıtay Kararı 14. Ceza Dairesi 2012/6795 E. 2014/5632 K. 25.04.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2012/6795
KARAR NO : 2014/5632
KARAR TARİHİ : 25.04.2014

Tebliğname No : 5 – 2011/186719
MAHKEMESİ : Boyabat Ağır Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 09.03.2011
NUMARASI : 2008/51 Esas, 2011/20 Karar
SUÇ : Çocuğun nitelikli cinsel istismarı, çocuğun basit cinsel istismarı ve beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun nitelikli cinsel istismarına teşebbüs

Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelendi;
Mahkemece suça sürüklenen çocuk hakkında beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun nitelikli cinsel istismarına teşebbüs suçundan verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair kararın aynı Kanunun 231/12. maddesi uyarınca itirazı kâbil olup temyiz yeteneğinin bulunmadığı anlaşıldığından, suça sürüklenen çocuk müdafiin bu suçtan verilen hükme yönelik temyiz isteminin aynı Kanunun 264. maddesi hükmüne göre itiraz niteliğinde kabul edilip gerekli karar merciince mahallinde verilmek üzere temyiz incelemesinin suça sürüklenen çocuk hakkında beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan verilen mahkûmiyet hükmüyle sınırlı olarak yapılmasına karar verildikten sonra gereği düşünüldü:
CMK.nın 185. maddesi gereğince 18 yaşını doldurmamış suça sürüklenen çocuk hakkında duruşmanın kapalı yapılacağı ve hükmün de kapalı duruşmada açıklanması gerektiği, mahkemece yargılamanın kapalı yapılmasına rağmen hükmün açık tefhimi, inceleme gününde suça sürüklenen çocuğun 18 yaşını doldurmuş olması karşısında telafisi mümkün olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma ve kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre, yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
Adli Tıp Kurumu Kanununun 7 ve 23. maddelerine göre, suç tarihinde çocuk olduğu anlaşılan mağdurenin muayenesi ve hakkındaki raporun düzenlenmesi sırasında, inceleme konusunun uzmanı olan çocuk psikiyatristi bulundurulması gerektiği gözetilmeden, usulüne uygun teşekkül etmeyen ihtisas kurulu raporuna itibar edilerek karar verilmesi,
Suç tarihinde 12-15 yaş grubunda bulunan suça sürüklenen çocuk hakkında 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanununun 35. maddesi uyarınca sosyal inceleme raporunun aldırılması gerektiği, CMK.nın 63. maddesi hükmü uyarınca da suça sürüklenen çocuğun işlediği fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılama ve bu fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneğinin olup olmadığını takdir yetkisinin münhasıran mahkemeye ait olduğu, hakimin bu konuda tam kanaat sahibi olamadığı durumlarda adli tıp veya psikiyatri uzmanından görüş alarak suça sürüklenen çocuğun hukuki durumunun tayini gerektiği gözetilmeden, Adli Tıp Kurumu 6. İhtisas Kurulunun 29.07.2009 tarihli raporuna dayanılarak hüküm kurulması,
Kanuna aykırı, suça sürüklenen çocuk müdafiin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek CMUK.nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 25.04.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.