Yargıtay Kararı 14. Ceza Dairesi 2012/6601 E. 2014/5447 K. 22.04.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2012/6601
KARAR NO : 2014/5447
KARAR TARİHİ : 22.04.2014

Tebliğname No : 14 – 2011/259973
MAHKEMESİ : Bursa 4. Ağır Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 20.01.2011
NUMARASI : 2010/31 Esas, 2011/3 Karar
SUÇ : Nitelikli cinsel saldırı

Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma ve kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre, sanık müdafiin temyiz itirazları ile katılan vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
Nitelikli cinsel saldırı suçuna teşebbüsten verilecek cezanın hakkaniyet gereği basit cinsel saldırı suçu için öngörülen asgari cezadan az olamayacağı ve eylemin işleniş şekli, işlendiği zaman dilimi ve sanığın kasta dayalı kusurunun ağırlığı nazara alınıp fiilin ağırlığıyla orantılı olarak, sanık hakkında beden veya ruh bakımından kendini savunamayacak kişiye karşı nitelikli cinsel saldırıya teşebbüs suçundan TCK.nın 102/2 ve 102/3-a maddeleri uyarınca verilecek cezadan aynı Kanunun 35/2. maddesi uyarınca teşebbüs nedeniyle yapılacak indirimin, mağdura verilmek istenen zarar ve tehlikenin ağırlığı gözetilerek uygun bir oranda yapılması suretiyle, beden veya ruh bakımından kendini savunamayacak kişiye karşı basit cinsel saldırı suçuna ilişkin aynı Kanunun 102/1 ve 102/3-a maddeleriyle belirlenecek cezanın altında tayin edilmemesi gerektiği düşünülmeyerek eksik cezaya hükmolunması,
Mağdure hakkında Uludağ Üniversitesi Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalında görevli dört ruh sağlığı ve hastalıkları uzmanınca düzenlenen raporda mağdurenin olay nedeniyle ruh sağlığının bozulduğu ifade edilmekle birlikte, bu raporun usulünce teşekkül etmeyen heyetçe düzenlenmiş olması,mahkemece hükme esas alınan Adli Tıp Kurumu 6. İhtisas Kurulunun 13.09.2010 tarihli raporunda ise mağdurenin beden veya ruh sağlığının bozulup bozulmadığı konusunda görüş bildirilmediğinin anlaşılması karşısında, Adli Tıp Kurumu ilgili İhtisas Kurulu veya Adli Tıp Kurumu Kanununun 7, 23 ve 31. maddeleri gereğince usulüne uygun şekilde teşekkül ettirilmiş Yüksek Öğretim Kurumlarından veya birimlerine bağlı hastanelerden, sanığın eylemi nedeniyle mağdurun beden ve ruh sağlığının bozulup bozulmadığı hususunda rapor alındıktan sonra, sonucuna göre sanık hakkında TCK.nın 102/5. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağına karar verilmesi gerekirken, eksik araştırmayla yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kanuna aykırı, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek CMUK.nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 22.04.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.