Yargıtay Kararı 14. Ceza Dairesi 2012/6550 E. 2012/8681 K. 20.09.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2012/6550
KARAR NO : 2012/8681
KARAR TARİHİ : 20.09.2012

Cinsel taciz suçundan sanık …’nin yapılan yargılaması sonunda; atılı suçtan mahkûmiyetine dair Ankara 5. Sulh Ceza Mahkemesinden verilen 08.04.2010 gün ve 2007/1206 Esas, 2010/698 Karar sayılı hükmün süresi içinde Yargıtayca incelenmesi sanık müdafii tarafından istenilmiş olduğundan dava evrakı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığından tebliğname ile Daireye gönderilmekle incelendi;
Sanığın yokluğunda verilen hükmün tebliği için çıkartılan davetiyenin, öncelikle bilinen son adresine (sanığın mahkemeye bildirdiği veya daha önce kendisine geçerli bir tebligat yapılmış olan ya da Tebligat Kanununun 35/son maddesinde sayılan kurum ve kuruluşlara sanık tarafından bildirilmiş bulunan adrese) gönderilmesi; sanık adresinden ayrılmış ise, Tebligat Tüzüğünün 28 ve 55. maddelerinde öngörülen şekilde tebligat memurunca yeni adresinin araştırılması, yeni adresinin belirlenememesi nedeniyle davetiyenin tebliğ edilemeyerek iade edilmesi durumunda, bu kez 7201 sayılı Tebligat Kanununun 35. maddesine göre tebliğ edilmesi gerektiği gözetilmeden; sanığın yokluğunda verilen 08.04.2010 tarihli hükmün sanığın bildirdiği adres yerine annesinin adresine tebliğ edilmesi usulsüz olup, sanık müdafiin öğrenme üzerine verdiği 09.07.2010 tarihli dilekçenin yasal sürede yapılmış temyiz başvurusu olarak kabul edilmesi gerektiği anlaşıldığından, temyizin reddine dair görüşe iştirak edilmeyerek, inceleme yapılmasına karar verildikten sonra gereği düşünüldü:
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre, sanık müdafiin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
Sanık hakkında hapis cezasına mahkûmiyetinin kanuni sonucu olarak 5237 sayılı TCK.nın 53/3. maddesine göre 53/1-c madde ve bendinde yer alan kendi alt soyu üzerindeki velâyet, vesayet ve kayyımlık yetkileri ile ilgili hak yoksunluğun koşullu salıvermeye kadar uygulanacağı, alt soyu haricindekiler yönünden ise bu hak yoksunluğunun hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar devam edeceği gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi,
Kanuna aykırı, sanık müdafiin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek CMUK.nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden duruşma yapılmaksızın CMUK.nın 322. maddesinin verdiği yetki uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasında yer alan 5237 sayılı TCK.nın 53/1-c maddesinin uygulanmasına ilişkin bölüm hükümden çıkartılarak, yerine “TCK.nın 53/1-c madde ve bendinde yer alan kendi alt soyu üzerindeki velâyet, vesayet ve kayyımlık yetkileri ile ilgili haklardan koşullu salıvermeye kadar, alt soyu haricindekiler yönünden ise bu haklardan hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına” ibaresi eklenmek suretiyle sair yönleri usul ve kanuna uygun olan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 20.09.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.