Yargıtay Kararı 14. Ceza Dairesi 2012/6108 E. 2014/5541 K. 24.04.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2012/6108
KARAR NO : 2014/5541
KARAR TARİHİ : 24.04.2014

Tebliğname No : 5 – 2011/96124
MAHKEMESİ :Katılan Üsküdar 2. Ağır Ceza Mahkemesi
(İstanbul Anadolu 6. Ağır Ceza Mahkemesi)
TARİHİ :04.11.2010
NUMARASI :2009/88 Esas, 2010/307 Karar
SUÇ :Nitelikli cinsel saldırı, fuhuş

Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
CMK.nın 260/1. maddesine göre katılan sıfatını alabilecek surette suçtan zarar görmüş bulunanlar için kanun yolunun açık olduğu, mağdureye baroca atanan zorunlu vekilin katılma talebinde bulunarak ve mahkemece verilen hükmü temyiz ederek açıkça katılma iradesini ortaya koyduğu, Dairemizce de benimsenen Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 19.10.2010 gün ve 2010/9-149 Esas, 2010/205 Karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere mağdurenin katılan sıfatını alabilecek surette suçtan zarar gördüğü konusunda araştırma yapmayı gerektirecek bir tereddüt bulunmadığı görülmekle, CMK.nın 237/2. maddesi uyarınca suçtan zarar gören mağdure M.. C..’ın davaya katılmasına ve zorunlu vekil Av. M.. S..’in katılan vekili olarak kabul edilmesine karar verilmekle sanık müdafiin yanında ayrıca katılan mağdure vekilinin de temyizi üzerine yapılan incelemede;
Dosya içerisinde yer alan hastane kayıtlarına göre, mağdurenin suç tarihi öncesinde çeşitli tanılar konularak ruhsal yönden tedavi gördüğü, ayrıca dosya kapsamında alınan Ümraniye Adli Tıp Kurumu Şube Müdürlüğünün 18.02.2009 tarihli raporunda mağdurenin TCK.nın 102/3-a. maddesi kapsamında ruhsal yönden kendisini savunamayacak durumda bulunduğunun belirtildiğinin anlaşılması karşısında öncelikle mağdurenin Adli Tıp Kurumunun ilgili ihtisas kuruluna sevki sağlanarak suç tarihleri itibariyle akıl hastası olup olmadığı, kendisine karşı işlenen fiilin ahlâki kötülüğünü idrak edip edemeyeceği, fiile karşı mukavemete muktedir olup olmadığı ve akıl hastalığı var ise, bu hastalığının ruh ve beden bakımından kendisini savunmasına mâni olacak mahiyet ve derecede bulunup bulunmadığı, bu hastalığın hekim olmayanlarca anlaşılıp anlaşılamayacağı, beyanlarına itibar edilip edilmeyeceği hususlarında rapor alınmasından sonra sonucuna göre sanığın, mağdurenin kimlikleri tespit edilemeyen şahıslarla cinsel ilişkiye girmesini sağlaması şeklindeki eyleminin kül halinde TCK.nın 37, 102/2, 102/3-a ve 43. maddeleri kapsamında nitelikli cinsel saldırı suçunu oluşturup oluşturmadığının değerlendirilerek bir karar verilmesi gerekirken eksik soruşturma ile nitelikli cinsel saldırı suçundan beraatine ve fuhuş suçundan mahkûmiyetine karar verilmesi,
Kanuna aykırı, sanık müdafii ve katılan mağdure vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek CMUK.nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 24.04.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.