Yargıtay Kararı 14. Ceza Dairesi 2012/5908 E. 2014/108 K. 14.01.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2012/5908
KARAR NO : 2014/108
KARAR TARİHİ : 14.01.2014

Tebliğname No : 14 – 2011/262175

Reşit olmayanla cinsel ilişki suçundan sanık Y.. D..’in yapılan yargılaması sonunda; atılı suçtan mahkûmiyetine dair Çarşamba 1. Sulh Ceza Mahkemesinden verilen 03.03.2011 gün ve 2009/705 Esas, 2010/653 Karar sayılı Ek Kararın süresi içinde Yargıtayca incelenmesi sanık müdafii ve katılan vekili tarafından tarafından istenilmiş olduğundan dava evrakı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığından tebliğname ile Daireye gönderilmekle incelenerek gereği düşünüldü:
Katılanın aşamalardaki beyanlarında sanığın cebir ve tehdit kullanarak kendisine nitelikli cinsel istismarda bulunduğunu söylemesi, katılan vekilinin 15.10.2009 tarihli celsede katılanın iddialarını tekrarlayarak sanığın eyleminin çocuğun cinsel istismarı niteliğinde olduğunu ifade etmesi, tanık H.. B..’in beyanı ve iddianame içeriğine göre, sanığın eyleminin TCK.nın 103/2. maddesinde düzenlenen çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçunu oluşturup oluşturmadığına ilişkin delillerin takdiri, değerlendirilmesi ve suç vasfının tayini görevinin üst dereceli ağır ceza mahkemesine ait bulunduğu ve bu nedenle görevsizlik kararı verilmesi gerektiği gözetilmeden duruşmaya devamla yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kabul ve uygulamaya göre ise;
Sanık hakkında TCK.nın 104/1 ve 43/1. maddelerine göre verilen 7 ay 15 gün hapis cezası, aynı Kanunun 62/1. maddesiyle indirilirken, sonuç hapis cezası 6 ay 7 gün yerine, 6 ay 22 gün olarak yanlış belirlenerek fazla cezaya hükmolunması,
Cezası ertelenen ve 1 yıl denetim süresine tâbi tutulmasına karar verilen sanık hakkında TCK.nın 51/6. maddesi gereğince bir yükümlük yüklenip yüklenmediği veya uzman görevlendirilip görevlendirilmediği anlaşılamayacak şekilde hüküm kurularak infazda tereddüte neden olunması,
Kendisini vekil ile temsil ettiren katılan lehine ve sanık aleyhine Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre vekâlet ücretine hükmolunması gerektiğinin gözetilmemesi,
Kanuna aykırı, sanık müdafii ve katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek CMUK.nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 14.01.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.