YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2012/5716
KARAR NO : 2014/4397
KARAR TARİHİ : 02.04.2014
Tebliğname No : 8 – 2010/316431
MAHKEMESİ : Suluova Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 21.04.2010
NUMARASI : 2008/252 Esas, 2010/130 Karar
SUÇ : Sanık Fahri hakkında kişiyi hürriyetinden yoksun kılma ve kasten yaralama, sanık Ferdi hakkında hakaret
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelendi;
Sanık Fahri’nin aynı zamanda hakaret suçunun mağduru olup, sanık Ferdi’den 09.06.2009 tarihli celsede şikâyetçi olduğunu bildirdiği halde katılma hususunda herhangi bir karar verilmediği; CMK.nın 260/1. maddesine göre katılan sıfatını alabilecek surette suçtan zarar görmüş bulunanlar için kanun yolunun açık olduğu, mağdurun mahkemece sanık Ferdi hakkında verilen hükmü de temyiz ederek açıkça katılma iradesini ortaya koyduğu, Dairemizce de benimsenen Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 19.10.2010 gün ve 2010/9-149 Esas, 2010/205 Karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere, mağdurun katılan sıfatını alabilecek surette suçtan zarar gördüğü konusunda araştırma yapmayı gerektirecek bir tereddüt bulunmadığı görülmekle, CMK.nın 237/2. maddesi uyarınca suçtan zarar gören mağdurun davaya katılmasına karar verildikten sonra gereği düşünüldü:
Sanık Ferdi hakkında hakaret suçundan kurulan ceza verilmesine yer olmadığına dair hükmün yapılan temyiz incelemesinde;
5271 sayılı CMK.nın 150/2, 188/1. maddelerine aykırı olarak sanık müdafiin yokluğunda hüküm kurulması suretiyle savunma hakkının kısıtlanması,
Sanık Fahri hakkında kasten yaralama suçundan kurulan hükmün temyiz incelemesinde;
Sanığın kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma eylemi sırasında mağduru Suluova Devlet Hastanesinin 04.11.2008 tarihli raporuna göre basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek şekilde yaraladığı, bu nedenle mağdurdaki mevcut yaralanmanın TCK.nın 109/2. maddesinde belirtilen suçun cebir unsurunu oluşturduğu gözetilmeden, sanık hakkında kasten yaralama suçundan da cezalandırılması yoluna gidilerek yazılı şekilde hüküm kurulması,
Sanık Fahri hakkında kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan kurulan hükmün temyiz incelemesinde;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma ve kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen Üst Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazları ile katılan sanık Fahri’nin sair temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
Sanığın daha önce kasıtlı suç işlediği gerekçesiyle hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmiş ise de, hükümden sonra 03.02.2012 tarih ve 28193 (Mükerrer) sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6273 sayılı Kanunun 3. maddesi ile 5941 sayılı Çek Kanununun 5. maddesinde yapılan değişiklik ile sanığın adli sicil kaydında gösterilen karşılıksız çek keşide etme eylemlerinin suç olmaktan çıkarılması ve başka suçtan da sabıkasının bulunmaması ve cezasının ertelenmesi karşısında, sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılıp bırakılmayacağı ile tekerrür hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı hususunun yeniden değerlendirilmesi zorunluluğu,
Bozmayı gerektirmiş, katılan sanık Fahri’nin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK.nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 02.04.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.