YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2012/523
KARAR NO : 2014/205
KARAR TARİHİ : 14.01.2014
Tebliğname No : 5 – 2010/211900
Çocuğun nitelikli cinsel istismarı ve konut dokunulmazlığının ihlali suçlarından sanık A.. Ö..’nin yapılan yargılaması sonunda; çocuğun basit cinsel istismarı ve atılı diğer suçtan mahkûmiyetine dair Burhaniye Ağır Ceza Mahkemesinden verilen 24.12.2009 gün ve 2009/120 Esas, 2009/359 Karar sayılı hükümlerin süresi içinde Yargıtayca incelenmesi sanık müdafii ve katılan vekili tarafından istenilmiş olduğundan dava evrakı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığından tebliğname ile Daireye gönderilmekle incelenerek gereği düşünüldü:
Suç tarihinde çocuk olduğu anlaşılan mağdurenin muayenesi ve hakkındaki raporun düzenlenmesi sırasında inceleme konusunun uzmanı olan çocuk psikiyatristi bulundurulması gerektiği gözetilmeden, usulüne uygun teşekkül etmeyen İhtisas Kurulu raporuna itibarla mağdurenin ruh sağlığının bozulmadığı kabul edilerek karar verilmiş ise de, olayın üzerinden uzun zaman geçmesi nedeniyle mağdurenin üzerindeki bedensel ve ruhsal etkilerinin kaybolma olasılığı ve sonradan elde edilecek bulgularla olay arasında illiyet kurmadaki meşkukiyet de nazara alınarak bu eksiklik bozma nedeni yapılmamıştır.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
Dosya içeriğine göre, cinsel istismar eylemini mağdurenin ağzını kapatmak suretiyle cebir kullanarak gerçekleştirdiği anlaşılan sanık hakkında TCK.nın 103/4. maddesinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
Sanık müdafiin lehe hükümlerin uygulanmasını talep etmiş olması karşısında konut dokunulmazlığının ihlali suçundan verilen ceza süresi de nazara alınarak cezanın seçenek yaptırımlara çevrilip çevrilmeyeceği, sanık hakkındaki hükmün açıklanmasının geri bırakılıp bırakılmayacağı ve erteleme hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı hususları tartışılmadan karar verilmesi,
Kanuna aykırı, sanık müdafii ve katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek, CMUK.nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 14.01.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.