Yargıtay Kararı 14. Ceza Dairesi 2012/4641 E. 2014/2209 K. 24.02.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2012/4641
KARAR NO : 2014/2209
KARAR TARİHİ : 24.02.2014

Tebliğname No : 5 – 2011/34231
MAHKEMESİ : İstanbul 19. Ağır Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 20.04.2010
NUMARASI : 2007/286 Esas, 2010/105 Karar
SUÇ : Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma

Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelendi;
CMK.nın 260/1. maddesine göre katılan sıfatını alabilecek surette suçtan zarar görmüş bulunanlar için kanun yolunun açık olduğu, suçtan zarar gören mağdure Ö. zorunlu vekilinin mahkemece verilen hükmü temyiz ederek açıkça katılma iradesini ortaya koyduğu, Dairemizce de benimsenen Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 19.10.2010 gün ve 2010/9-149 Esas, 2010/205 Karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere mağdurenin katılan sıfatının alabilecek surette suçtan zarar gördüğü konusunda araştırma yapmayı gerektirecek bir tereddüt bulunmadığı görülmekle, CMK.nın 237/2. maddesi uyarınca suçtan zarar gören Ö.. G..’in davaya katılmasına ve zorunlu vekili Av. H.. B..’nın katılan vekili olarak kabul edilmesine karar verilmesine ve suç tarihi itibariyle 16 yaşı içerisinde bulunan mağdurenin velisi olan annesi müşteki H. katılan sıfatını kazanamadığından hükmü temyiz etme hak ve yetkisine sahip olmadığının anlaşılması karşısında vâki temyiz isteminin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek CMUK.nın 317. maddesi uyarınca reddiyle, incelemenin katılan vekili ve sanık V. müdafiin temyiziyle sınırlı olarak yapılmasına karar verildikten sonra gereği düşünüldü:
İddianame içeriğine göre, sanıkların zorla mağduru tekneye bindirdikleri ve olay yerine gelen kolluk kuvvetlerinden mağdurenin yardım isteyerek kurtulması şeklinde gerçekleşen eylemi için uygulanması istenen TCK.nın 109/2, 3, 5. maddeleri kapsamındaki suçların tayin ve takdiri ile bu konudaki kanıtların değerlendirilmesi görevinin asliye ceza mahkemesine ait olduğu gözetilmeden, CMK.nın 3 ve diğer maddeleri gereğince görevsizlik kararı verilmesi gerekirken yargılamaya devamla yazılı şekilde hükümler kurulması,
Kanuna aykırı, katılan vekili ve sanık müdafiin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek CMUK.nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 24.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.