YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2012/4513
KARAR NO : 2014/1249
KARAR TARİHİ : 06.02.2014
Tebliğname No : 5 – 2011/310213
Beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun basit cinsel istismarı suçundan sanık S.. B..’in yapılan yargılaması sonunda; atılı suçtan mahkûmiyetine dair Van 1. Ağır Ceza Mahkemesinden verilen 08.11.2006 gün ve 2006/100 Esas, 2006/352 Karar sayılı hükmün süresi içinde Yargıtayca incelenmesi sanık müdafii tarafından istenilmiş olduğundan dava evrakı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığından tebliğname ile Daireye gönderilmekle incelenerek gereği düşünüldü:
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma ve kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
Adli Tıp Kurumu 6. İhtisas Kurulundan alınan 12.05.2006 günlü olay nedeni ile mağdurun ruh sağlığının bozulduğuna dair heyet raporunda ise heyet teşekkülünde çocuk psikiyatri uzmanının bulunmadığı dosya kapsamından anlaşılmakla, Yargıtay Ceza Genel Kurulunun Dairemizce de benimsenen 05.04.2011 gün ve 2011/56 Esas, 2011/76 Karar sayılı ilamında açıklandığı üzere; Adli Tıp Kurumu ilgili İhtisas Kurulundan veya Adli Tıp Kurumu Kanununun 7, 23/B ve 31. maddeleri gereğince Yükseköğretim Kurumları veya birimlerine bağlı hastanelerden, bir çocuk psikiyatristinin zorunlu katılımı ile Adli Tıp Kurumu ilgili ihtisas kurulunun teşekkülüne göre oluşturulmuş en az 5 kişilik bir heyetten, suçun sonucunda mağdurun ruh sağlığının bozulup bozulmadığı hususunda rapor alındıktan sonra karar verilmesi gerekirken, usulüne uygun teşekkül etmeyen heyet tarafından verilen rapor esas alınarak yazılı şekilde hüküm kurulması,
Uygulamaya göre de;
Çocuğun basit cinsel istismarı suçundan hüküm kurulurken önce TCK.nın 103/1. maddesi ile ceza belirlenip aynı Kanunun 103/6. maddesinin bundan sonra uygulanması gerekirken, 103/6. maddesinin doğrudan tatbik edilmesi,
Kanuna aykırı, sanık müdafiin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek CMUK.nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 06.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.