Yargıtay Kararı 14. Ceza Dairesi 2012/4321 E. 2014/1739 K. 17.02.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2012/4321
KARAR NO : 2014/1739
KARAR TARİHİ : 17.02.2014

Tebliğname No : 5 – 2010/277124
MAHKEMESİ : Antalya 2. Ağır Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 20.04.2010
NUMARASI : 2009/469 Esas, 2010/168 Karar
SUÇ : Çocuğun nitelikli cinsel istismarı, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma

Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Şikâyetçi olan mağdure vekiline CMK.nın 238/2. maddesi uyarınca davaya katılmak isteyip istemedikleri sorulmamış ise de;
CMK.nın 260/1. maddesine göre katılan sıfatını alabilecek surette suçtan zarar görmüş bulunanlar için kanun yolunun açık olduğu, suçtan zarar gören mağdurenin soruşturma aşamasında şikâyetçi olduğu, mağdure vekilinin de mahkemece verilen hükmü temyiz ederek açıkça katılma iradesini ortaya koyduğu, Dairemizce de benimsenen Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 19.10.2010 gün ve 2010/9-149 Esas, 2010/205 Karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere mağdurenin katılan sıfatını alabilecek surette suçtan zarar gördüğü konusunda araştırma yapmayı gerektirecek bir tereddüt bulunmadığı görülmekle, CMK.nın 237/2. maddesi uyarınca yargılama aşamasında vefat eden mağdure S. zorunlu vekili Av. ….’in katılan vekili olarak kabul edilmesine karar verilmekle katılan mağdure vekilinin temyizi üzerine yapılan incelemede;
Tüm dosya kapsamına göre, mağdurenin 26.08.2009 tarihli kolluk beyanında internet ortamında tanıştığı K. evine gittiği sırada sanıklardan M. kullandığı araca elini kaldırarak kendisini K. evine götürmesini istediğini, sanık M. K. evine götürdükten sonra kendisine kartvizitini vererek isterse arayabileceğini belirttiğini, K. evinden çıktıktan
sonra sanık M. arayarak kendisini çarşıya götürmesini söylemesi üzerine sanık M. 5 dakika sonra yanına geldiğini, beraber bira içtikten sonra evine götürdüğünü, evde sanık M. kendisinin alkollü olmasından da istifade ile cinsel ilişkiye zorladığını, bu evde kalan S. ise ertesi gün yanına gelerek kendisinin rızasının bulunmamasına rağmen zorla cinsel ilişkiye girdiğini ve üzerine kapıyı kilitlediğini, iki gün sonra sanık S. yine kendisini cinsel istismar eylemine maruz bıraktığını, 24.08.2009 tarihinde ise sanık M. eve gelerek polisin kendisini sıkıştırdığını, polise gittiğinde sadece sanık S.tarafından tecavüze uğradığını belirtmesini bunu yapmadığı takdirde ise kendisine ve ailesine kötülük yapacağını söylediğini, 25.08.2009 tarihinde de sanık M. tarafından K. evine kendisinin bırakıldığını iddia etmesi karşısında;
Mağdure beyanlarının doğruluğunu tespit amacıyla sanık M. kullanımındaki dosyadaki ifadelerde belirlenen 0 555 …, sanık S.kullanımındaki 0 542 … numaralı GSM aboneliklerine ait ve mağdurenin suç tarihlerinde kullanımdaki GSM hattı araştırılıp belirlenerek, her üç hattın 20.08.2009 ile 25.08.2009 tarihlerini kapsayacak biçimde baz istasyonlarını da gösterir sinyal bilgilerinin Telekominikasyon İletişim Başkanlığı (TİB)’den getirtilip, aynı yerde olup olmadıklarının gerektiğinde bilirkişi incelemesi ile belirlenmesi,
Mağdure beyanlarında sanık M. tarafından suça konu eylemlerin gerçekleştiği yer olarak bildirilen . İli . İlçesi … … Mahallesi.. Sokak No:46’daki adresteki evin 20.08.2009 ile 25.08.2009 tarihleri arasında kim tarafından kullanıldığının kolluk ve muhtarlık aracılığıyla araştırılması,
Mağdurenin annesi H. 26.08.2009 günlü Cumhuriyet Savcılığı beyanında, kızının 20.08.2009 tarihinden beş gün sonra eve kendiliğinden gelerek kendisinin sanıklarca maruz bırakıldığı hürriyetinden yoksun kılma ve cinsel istismar eylemelerini polise anlatması halinde öldürülmekle tehdit edildiğini kendisine söylediğini belirtmesi, bu beyandan kısa bir süre sonra mağdurenin 02.09.2009 günü öldürüldüğünün dosya içeriğinden anlaşılması karşısında, bu dosyanın onaylı örneğinin dosyaya celbedilip değerlendirilmesi,
Olayla ilgili bilgisi bulunduğu araştırma belgelerinden anlaşılan mağdurenin ablası S. tanık sıfatıyla dinlenmesi gerekirken, eksik kovuşturma ile yazılı şekilde beraat hükümlerinin kurulması,
Kanuna aykırı, katılan vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek CMUK.nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 17.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.