YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2012/3737
KARAR NO : 2014/1967
KARAR TARİHİ : 19.02.2014
Tebliğname No : 5 – 2011/8173
MAHKEMESİ : Çanakkale Ağır Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 11.05.2010
NUMARASI : 2009/503 Esas, 2010/158 Karar
SUÇ : Nitelikli cinsel saldırı
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Soruşturma evresinde sevk edildiği Bursa Adli Tıp Şube Müdürlüğünde görevli adli tıp uzmanı tarafından düzenlenen 05.06.2009 günlü, 9426 sayılı raporda mağdurede şizofreni denilen akıl hastalığının mevcut olduğu, akıl sağlığının yerinde olmadığı, delillerle desteklenmediği takdirde tek başına ifadelerine itibar edilemeyeceği, ruh sağlığı bakımından kendisini savunamayacak durumda olduğunun bildirilmesi karşısında, mağdurenin İstanbul Adli Tıp Kurumu 6. İhtisas Kuruluna dava dosyasıyla birlikte gönderilerek akıl hastalığı olup olmadığı, beyanlarına itibar edilip edilemeyeceği, durumunun hekim olmayanlarca anlaşılıp anlaşılamayacağı ve mağdureyle ilgili olarak Ezine Devlet Hastanesinde görevli kadın hastalıkları ve doğum uzmanı tarafından düzenlenen 05.09.2008 tarihli cinsel saldırı muayene raporunda hymenin halka dizimli sağlam olduğu, hymen önünde vajen girişinde 0,5 cm’lik ekimotik alan belirlendiğinin belirtilmesi karşısında, hymenin duhule müsait olup olmadığı, fevhasının genişliği hususlarında rapor aldırıldıktan sonra sanıkların hukuki durumunun değerlendirilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Mağdurenin soruşturma evresinde alınan raporunda şizofreni denilen akıl hastalığı olduğunun bildirilmesi karşısında, mağdureye 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 405. maddesi uyarınca vasi tayin ettirilip, aynı Kanunun 462/8. maddesine göre husumet izni alındıktan sonra vasiye 5271 sayılı CMK.nın 238. maddesi uyarınca davaya katılmak isteyip istemediğinin sorulup bu konuda karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Uygulamaya göre de;
Akıl hastası olduğu iddia edilen mağdurenin kovuşturma evresinde istinabe yoluyla Bursa 2. Ağır Ceza Mahkemesinde beyanı alınırken zorunlu vekil bulundurulmaması suretiyle CMK.nın 150/2. maddesine muhalefet edilmesi,
Kanuna aykırı, katılan mağdure vekilinin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görüldüğünden, hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek CMUK.nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 19.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.