YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2012/3730
KARAR NO : 2014/2722
KARAR TARİHİ : 04.03.2014
Tebliğname No : 5 – 2010/299060
MAHKEMESİ : Kocaeli 2. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 24.03.2010
NUMARASI : 2009/561 Esas, 2010/97 Karar
SUÇ : Çocuğun basit cinsel istismarı, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü.
Mağdurenin soruşturma aşamasındaki 29.06.2009 tarihli ifadesinde, 27.06.2009 günü saat 08.30 sıralarında çalıştığı kuaföre gitmek için Galaksi alışveriş merkezi önünde durakta beklediği sırada, altı ay kadar önce lisede okurken sahilde bir defa gördüğü ve adının Emrah olduğunu bildiği şahsın gelerek elindeki bıçağı beline doğru tutup, gidiyoruz diyerek tehditle kendisini Mimarsinan Parkına götürdüğünü, korktuğu için bağıramadığını, parkta kendisine doğru çekerek öpmeye çalıştığını, kendisini ittiğini ve sanığın yere düştüğünü, kendisinin bundan yararlanarak uzaklaştığını söylediği halde, kovuşturma aşamasında 29.01.2010 tarihli celsede, okuldan Eda isimli kız arkadaşının arkadaşı olduğu için sanığı daha önceden tanıdığını, okulu bırakmadan önce kendisine arkadaşlık teklif ettiğini, kabul etmediğini, olay günü işe gitmek için durağa geldiğini, sanığın da durakta olduğunu ve ayağının topalladığını, durakta iken sanığın elinde bir şey olmadığını, tehditkar bir ifade ile “Haydi gidiyoruz, parka gideceğiz” dediğini, kendisinin de korktuğu ve çevrede kimse olmadığı için sözüne uyduğunu, parka doğru yürürken 60-70 metre sonra bir bıçak çıkardığını ve ”parka gidiyoruz” dediğini, Galaksi alışveriş Merkezine 400 m uzaklıktaki parka vardıklarında sanığın kendisini kolundan çekerek öpmek istediğini ancak engel olduğunu ve öptürmediğini ve olay yerinden kaçtığını söyleyerek, olaydan önce sanık ile tanışma şekilleri ve sanığın hangi aşamada bıçak çekerek kendisini parka gitmesi için tehdit ettiği hususlarında çelişkili beyanlarda bulunması; sanığın aşamalardaki istikrarlı savunmalarında, mağdure ile olaydan 4 ay kadar önce tanıştıklarını, duygusal arkadaşlıkları olduğunu, 3 kez buluşup sohbet ettiklerini ve mağdurenin kendisinin bir arkadaşı ile çıkmaya başladığını duyunca 27.06.2009 günü saat 08.30 sıralarında bu konuyu konuşmak için buluştuklarını, yürüyerek Mimarsinan Parkına gittiklerini, parkta oturup sohbet ettiklerini ve kendisinin mağdureye “…neden beni arkadaşlarımla aldatıyorsun, benden ve çevremden uzak dur…” dediğini, ilişkilerini bitirip, tokalaşarak ayrıldıklarını, hatta mağdureyi parkın üst tarafından geçen yeşil halk otobüsüne bindirdiğini ve evine gönderdiğini söyleyerek, üzerine atılı suçlamaları kabul etmemesi, mağdurenin olaydan iki gün sonra karakola müracaat etmesi, 29.06.2009 tarihinde alınan raporunda, harici herhangi bir travma izine rastlanmadığının belirtilmesi, olayın meydana geldiği belirtilen yerin insanların işe gidiş zamanı olan saat; 08.30 sıralarında durakta hiç kimsenin bulunmamasının ve sanığın mağdureye bıçak çekip tehdit ederek zorla götürmesinin hiç kimse tarafından görülmemesinin hayatın olağan akışına uygun olmaması karşısında, sanığın üzerine atılı suçları işlediğine dair cezalandırılmasına yeterli, kesin ve inandırıcı delil mevcut olmadığı, olayın şüphe aşamasında kaldığı ve şüpheden sanığın yararlanacağının ceza hukukunun genel ilkelerinden olduğu gözetilerek atılı suçlardan beraatine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde mahkûmiyet hükümleri kurulması,
Kanuna aykırı, O Yer Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek CMUK.nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 04.03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.