YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2012/3673
KARAR NO : 2014/1409
KARAR TARİHİ : 11.02.2014
Tebliğname No : 14 – 2012/55520
Beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan sanık K.. T..’un yapılan yargılaması sonunda; atılı suçtan mahkûmiyetine dair Tunceli Ağır Ceza Mahkemesinden verilen 14.09.2011 gün ve 2008/50 Esas, 2011/60 Karar sayılı hükmün süresi içinde Yargıtayca incelenmesi sanık müdafii tarafından istenilmiş olduğundan dava evrakı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığından tebliğname ile Daireye gönderilmekle incelenerek gereği düşünüldü:
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma ve kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
Mahkemenin oluşa uygun kabulüne göre, sanığın olay tarihinde 13 yaşında bulunan mağdureyi dere kenarında görerek zorla iç çamaşırını çıkarıp zorla anal yoldan nitelikli cinsel istismarda bulunmaya çalıştığı ancak mağdurun canının yandığını söylemesi üzerine eylemine devam etmediğinin anlaşılması karşısında, ciddi bir engel neden olmaksızın icra hareketlerinden isteğiyle vazgeçen sanığın eyleminin çocuğun basit cinsel istismarı niteliğinde olduğu gözetilmeyerek TCK.nın 103/1. maddesi yerine aynı maddenin 2. fıkrasında düzenlenen suça teşebbüsten cezalandırılmasına karar verilmesi,
Kabul göre de;
Sanık hakkında çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçuna teşebbüs eyleminden TCK.nın 103/2. maddesiyle verilecek cezadan aynı Kanunun 35/2. maddesi uyarınca teşebbüs nedeniyle yapılacak indirimin, çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçunun geçişli suçlardan olması nedeniyle TCK.nın 103/1. maddesini de içerdiği gözetilerek, çocuğun basit cinsel istismarı suçuna ilişkin aynı Kanunun 103/1. maddesinde öngörülen cezanın altında olmayacak şekilde belirlenmesi gerektiği düşünülmeyerek hakkaniyete aykırı şekilde indirimin fazla yapılması suretiyle eksik cezaya hükmolunması,
Sanık hakkında ceza tayin edilirken, TCK.nın 61. maddesinde öngörülen sıralamaya aykırı olarak aynı Kanunun 103/4. maddesinin 35/2. maddesinden sonra uygulanması,
Kanuna aykırı, sanık müdafiin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 Sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek CMUK.nın 321 ve 326. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 11.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.