YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2012/3080
KARAR NO : 2014/721
KARAR TARİHİ : 22.01.2014
Tebliğname No : 14 – 2011/347365
Cinsel istismar suçundan sanık A.. C..’un yapılan yargılaması sonunda; cinsel taciz suçundan mahkûmiyetine dair Karaman 1. Asliye Ceza Mahkemesinden verilen 26.07.2011 gün ve 2011/172 Esas, 2011/296 Karar sayılı hükmün süresi içinde Yargıtayca incelenmesi sanık müdafii tarafından istenilmiş olduğundan dava evrakı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığından tebliğname ile Daireye gönderilmekle incelenerek gereği düşünüldü:
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sair temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
Herkesin gelip geçtiği sokakta sanığın, mağdureye cinsel organını çıkarıp göstermesi eyleminin TCK.nın 105. maddesinde öngörülen cinsel taciz ve 225. maddesinde öngörülen alenen hayasızca harekette bulunma suçlarını oluşturduğu; tek eylemle birden fazla suçun oluşmasına yol açması nedeniyle sanık hakkında TCK.nın 44. maddesi uyarınca fikri ictima kuralları gereğince bu suçlara ilişkin en ağır cezayı öngören TCK.nın 105. maddesinin uygulanması gerektiği ve cezanın belirlenmesi esnasında da 225. maddedeki cezanın alt sınırının 105. maddedeki cezanın alt sınırında daha fazla olması karşısında hakkaniyet gereği 105. madde ile belirlenen cezanın 225. maddede öngörülen cezanın alt sınırından daha az belirlenmemesi gerektiği gözetilmeyerek eksik cezaya hükmedilmesi,
Dosya içerisinde yer alan adli sicil kaydına göre hakkında daha önceden hapis cezası mahkûmiyeti bulunmayan ve nüfus kaydına göre suç tarihinde onsekiz yaşından küçük olan sanık hakkında hükmolunan kısa süreli hapis cezasının TCK.nın 50/3. maddesi gereğince aynı maddenin 1. fıkrasında yazılı bulunan seçenek tedbirlerden birine çevrilmesinin zorunlu olduğu gözetilmeksizin yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kanuna aykırı, sanık müdafiin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün, ceza miktarı bakımından kazanılmış hak saklı kalmak üzere 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek CMUK.nın 321 ve 326. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 22.01.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.