Yargıtay Kararı 14. Ceza Dairesi 2012/3078 E. 2014/2124 K. 20.02.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2012/3078
KARAR NO : 2014/2124
KARAR TARİHİ : 20.02.2014

Tebliğname No : 14 – 2011/347240
MAHKEMESİ : Bakırköy 2. Çocuk Ağır Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 10.03.2011
NUMARASI : 2010/384 Esas, 2011/60 Karar
SUÇ : Çocuğun nitelikli cinsel istismarı, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma

Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelendi;
Suça sürüklenen çocuk hakkında 5271 sayılı CMK.nın 231. maddesi uyarınca verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair karar itirazı kabil kararlardan olup, temyiz yeteneği bulunmadığı anlaşıldığından suça sürüklenen çocuk müdafiin temyiz istemi 5271 sayılı CMK.nın 264. maddesi hükmüne göre itiraz niteliğinde kabul edilip gerekli karar merciince mahallinde verilmek üzere, incelemenin suça sürüklenen çocuk hakkında çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan kurulan hüküm ile sınırlı olarak yapılmasına karar verildikten sonra gereği düşünüldü:
Mağdurenin incelenen nüfus kaydına göre 12.05.1995 olarak görünen doğum tarihinin nüfus kayıtlarına 08.10.1996 tarihinde tescil olunduğunun anlaşılması karşısında, suçun oluşumu ve niteliğine etkisi bakımından ilgili merciinden doğum tutanağının onaylı sureti getirtilip, mağdurenin resmî bir kurumda doğmadığının anlaşılması halinde, yaş tespitine esas olacak kemik grafileri çektirilerek, tam teşekküllü bir hastanede, içinde radyoloji uzmanının da bulunduğu bir heyetten sağlık kurulu raporu alınması, duraksama halinde Adli Tıp Kurumundan da görüş sorularak, mağdurenin gerçek yaşının bilimsel biçimde saptanması, mağdurun 15 yaşından küçük olduğunun tespit edilmesi durumunda müşteki Vahide’nin 10.01.2011 havale tarihli dilekçesi ile mağdurun ruh sağlığının bozuk olduğunu beyan ederek mağdurun ruh sağlığının tespit edilmesini talep etmesi karşısında mağdurenin olay nedeniyle ruh sağlığının bozulup bozulmadığı konusunda Adli Tıp Kurumu ilgili ihtisas kurulundan veya Adli Tıp Kurumu Kanununun 7, 23 ve 31. maddeleri gereğince Yükseköğretim Kurumları veya birimlerinde Adli Tıp Kurumu ilgili ihtisas kurulu ölçütlerine göre oluşturulmuş bir heyetten rapor alınması, mağdurenin ruh sağlığının bozulduğunun tespit edilmesi durumunda ise kabule göre cebir, tehdit veya hile gibi iradeyi etkileyen herhangi bir hal olmaksızın mağdureyle cinsel ilişkiye giren sanığın dosyaya yansıyan sosyal ve kültürel durumu, eğitim düzeyi, mesleki tecrübesi, kişisel özellikleri, tarafların yaşları ve olayın zora dayalı olmayan gerçekleşme biçimi nazara alınarak 5271 sayılı TCK.nın 23. maddesi uyarınca sanığın bu ağır neticeden sorumlu tutulabilmesi bakımından en azından taksirle hareket edip etmediğinin tespit edilmesi, sanığın ağır netice olarak ortaya çıkan mağdurenin ruh sağlığındaki bozulmanın sanık tarafından öngörülemeyeceği ve taksirle dahi hareket etmesinin söz konusu olmadığı sonucuna varılırsa meydana gelen bu zararın TCK.nın 61. maddesi kapsamında cezanın bireyselleştirilmesinde alt sınırdan uzaklaşılmada dikkate alınarak sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kanuna aykırı, katılan S.. S.. vekili ve suça sürüklenen çocuk müdafiin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK.nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 20.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.