YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2012/2840
KARAR NO : 2014/1387
KARAR TARİHİ : 10.02.2014
Tebliğname No : 8 – 2010/113024
MAHKEMESİ : Malatya 1. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 05.11.2009
NUMARASI : 2009/684 Esas, 2009/715 Karar
SUÇ : Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma ve tehdit
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma ve kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
Oluş ve kabule göre, tanık F. D. ile mağdur Narin’in evde yalnız bulundukları sırada müşteki Ayşe ile konuşmak isteyen sanığın kendisini polis olarak tanıtarak tanık F. D. kapıyı açmasını sağladığı ve elinde bıçak olduğu halde eve girdiği, isteği üzerine tanığın, ablası olan müşteki Ayşe’yi aradığı, sanığın müştekiye “gelmezsen buradaki çocuklar ölür” dedikten sonra 5 yaşındaki mağdure Narin’i yanına alarak zorla götürmesi şeklinde gerçekleşen olayda, sanığın kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunu cebir ve tehditle işlediğinin anlaşılması karşısında, sanık hakkında TCK.nın 109/2. maddesi yerine, 109/1. maddesinden hüküm kurulması,
Kabule göre de; “Sanığın daha önceden sabıkasız oluşu göz önüne alındığında bir daha suç işlemeyeceği hususunda kanaat geldiğinden” gerekçesiyle TCK.nın 51. maddesi uygulanmak suretiyle mahkûmiyet hükmü ertelenmesine rağmen, CMK.nın 231/6. maddelerinde aranan koşullar yöntemine göre irdelenip
değerlendirilmeden “müştekilerin şikâyetçi olmaları nedeniyle cezanın caydırıcılık özelliği de göz önüne alınarak” biçimdeki kanuni ve yeterli olmayan gerekçeyle hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi ve ertelemeye yer olup olmadığının hükmün açıklanmasının geri bırakılması kurumundan sonra değerlendirilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Kanuna aykırı, sanık müdafiin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek CMUK.nın 321 ve 326. maddeleri uyarınca kazanılmış hak saklı kalmak kaydıyla BOZULMASINA, 10.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.