YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2012/2816
KARAR NO : 2014/1370
KARAR TARİHİ : 10.02.2014
Tebliğname No : 8 – 2010/204259
Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan sanık U.. Y..’ın yapılan yargılaması sonunda; atılı suçtan mahkûmiyetine dair Sarıkaya Asliye Ceza Mahkemesinden verilen 14.04.2010 gün ve 2009/79 Esas, 2010/94 Karar sayılı hükmün süresi içinde Yargıtayca incelenmesi Üst Cumhuriyet Savcıları tarafından istenilmiş olduğundan dava evrakı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığından tebliğname ile Daireye gönderilmekle incelenerek gereği düşünüldü:
CMK.nın 234/2 ve 236/3. maddeleri uyarınca, 18 yaşından küçük mağdurenin dinlenilmesi sırasında zorunlu vekil ve psikoloji, psikiyatri, tıp veya eğitim alanında uzman bir kişi bulundurulmamış ise de; inceleme tarihi itibarıyla mağdure 18 yaşını tamamlamış olup telafisi mümkün olmadığından bu husus bozma nedeni yapılmamıştır.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma ve kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
Sanığın, gideceği yere kadar bırakmayı teklif etmesi üzerine rızaen otomobiline binen mağdureyi hastane bahçesine götürüp, araçtan ineceği sırada kapıları kilitleyerek hareket ettiğinin ve mağdurenin de açık olması nedeniyle kilitlenmeyen kapıdan kendisini dışarı atarak kurtulduğunun anlaşılması karşısında; eylemin cebir, hile veya tehdit ile gerçekleşmediği gözetilerek TCK.nın 109. maddesinin 1. fıkrası ile cezalandırılması gerekirken aynı maddenin 2. fıkrası ile mahkûmiyetine karar verilerek fazla ceza tayini,
Mağdurenin, eylemi hareket halindeki otomobilden atlamak ve basit tıbbi müdahale ile giderilebilir şekilde yaralanmak suretiyle engellendiğinin anlaşılması karşısında, sanığın suç kastının yoğunluğu da gözetilerek teşebbüs indiriminin uygun bir oranda belirlenmesi gerekirken, sanığın en lehine olarak 3/4 oranında yapılması suretiyle cezanın eksik tayini,
Uygulamaya göre de;
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun Dairemizce de benimsenen 03.02.2009 gün ve 2008/11-250 Esas, 2009/13 Karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesinde dikkate alınacak zararın maddi zarar olduğu, manevi zararı kapsamadığı ve olayda da mağdurenin dosyaya yansıyan maddi bir zararının bulunmadığı gözetilmeden, dosya içeriğine göre sabıkası bulunmayan ve yeniden suç işlemeyeceği kanaati oluştuğu için hapis cezası da ertelenen sanık hakkında zararın giderilmediğinden bahisle hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi,
Kanuna aykırı, Üst Cumhuriyet Savcılarının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince CMUK.nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 10.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.