Yargıtay Kararı 14. Ceza Dairesi 2012/2156 E. 2014/167 K. 14.01.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2012/2156
KARAR NO : 2014/167
KARAR TARİHİ : 14.01.2014

Tebliğname No : 14 – 2011/247187

Çocuğun basit cinsel istismarı suçundan sanık F.. Y..’ın yapılan yargılaması sonunda; atılı suçtan mahkûmiyetine dair K.. Asliye Ceza Mahkemesinden verilen 05.04.2011 gün ve 2008/105 Esas, 2011/95 Karar sayılı hükmün süresi içinde Yargıtayca incelenmesi sanık müdafii tarafından istenilmiş olduğundan dava evrakı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığından tebliğname ile Daireye gönderilmekle incelenerek gereği düşünüldü:
Suçun oluşumuna ve niteliğine etkisi bakımından mağdurun nüfus kaydı getirtilmeden hüküm kurulması, Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi (UYAP) aracılığıyla nüfus kayıt örneği temin edildiğinden; Adli Tıp Kurumunun bilinen istikrarlı uygulamalarına göre, eylem sonucunda mağdurun ruh sağlığının bozulup bozulmadığı hususunda Adli Tıp Kurumu ilgili ihtisas kurulu ya da Adli Tıp Kurumu Kanununun 7, 23/B ve 31. maddeleri gereğince Yükseköğretim Kurumları veya birimlerinde Adli Tıp Kurumu ilgili ihtisas kurulu ölçütlerine göre, (içinde en az bir adli tıp uzmanı ile tetkik edilecek konunun uzmanı bir hekimin zorunlu katılımıyla ve en az beş kişiden) oluşacak bir heyetten rapor alınarak sonucuna göre, sanığın hukuki durumunun tayin ve takdirinin gerektiği gözetilmeden, olay nedeniyle mağdurun ruh sağlığının bozulmadığına dair Bursa Çekirge Çocuk Hastalıkları Hastanesinde Çocuk Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı tarafından düzenlenen 03.03.2008 tarihli rapora dayanılarak TCK.nın 103/6. maddesinin uygulama dışı bırakılması ise karşı temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sair temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
Bursa Adli Tıp Şube Müdürlüğünde bir uzman doktor tarafından düzenlenen 19.03.2008 tarihli raporda, sanıkta tespit edilen hafif-orta düzeydeki zeka geriliğinin işlediği fiille ilgili davranışlarını yönlendirme yeteneğinin azalmasına yol açan bir durum olduğu ve TCK.nın 32/2. maddesi kapsamında değerlendirilmesinin uygun olduğunun belirtilmesi karşısında, TCK.nın 32. maddesi uyarınca, sanığın akıl hastalığı veya zayıflığı nedeniyle işlediği fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılayıp algılayamadığı veya bu suça ilişkin davranışlarını yönlendirme yeteneğinin önemli derecede azalmış olup olmadığı konusunda Adli Tıp ilgili ihtisas kurulundan usulüne uygun olarak rapor alındıktan sonra sonucuna göre, sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken yetersiz rapora dayanılarak eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kanuna aykırı, sanık müdafiin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek CMUK.nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulunun 15.06.2012 gün ve 347 sayılı Kararı ile Kestel Asliye Ceza Mahkemesi kapatıldığından, dosyanın Bursa 15. Asliye Ceza Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 14.01.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.