YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2012/2
KARAR NO : 2012/4907
KARAR TARİHİ : 30.04.2012
Evlenmek maksadıyla zorla kaçırıp alıkoymak suçundan sanık …’ın, 765 sayılı Türk Ceza Kanununun 429/1, 433, 59/2. maddeleri gereğince 1 yıl 3 ay ağır hapis cezası ile cezalandırılmasına dair Bartın Ağır Ceza Mahkemesinin 20.01.1988 tarihli ve 1987/134 Esas, 1988/1 sayılı Kararının infazını müteakip, hükümlünün sabıka kaydının silinmesi talebinin reddine dair aynı Mahkemenin 17.12.2010 tarihli ve 2010/2110 D. İş sayılı Kararına yapılan itirazın kabulü ile 5352 sayılı Adlî Sicil Kanununun geçici 2/2. maddesi ile mülga 3682 sayılı Adli Sicil Kanununun 8/b maddesi gereğince, ilamın adli sicil arşiv kaydından silinmesine ilişkin, Karabük Ağır Ceza Mahkemesinin 09.02.2011 tarihli ve 2011/137 D. İş sayılı Kararına karşı;
5352 sayılı Adlî Sicil Kanununun geçici 2. maddesi 1. fıkrasında “Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte, Adalet Bakanlığı Adli Sicil ve İstatistik Genel Müdürlüğünce toplanmış olsun veya olmasın, suç tarihi itibarıyla bu Kanunun yürürlük tarihinden önceki kayıtlar hakkında, 3682 sayılı Kanuna göre silinme yönünden koşulları oluşanlar silinir, diğer durumlar için bu kanun hükümlerine göre işlem yapılır. Anayasa’nın 76. maddesi ile özel kanun hükümleri saklıdır” şeklindeki ve 2. fıkrasında “Birinci fıkra gereğince işlem yapılarak arşive alınan kayıtlar hakkında, 3682 sayılı Kanunun 8. maddesinde öngörülen sürelerin dolduğu veya ertelenmiş olan hükmün esasen vâki olmamış sayıldığı hallerde bu tarih esas alınarak, Anayasa’nın 7. maddesi ve özel kanunlarda sayılan suç ve mahkûmiyetler dışındaki kayıtlar için ilgilinin, Cumhuriyet Başsavcılığının veya Adlî Sicil ve İstatistik Genel Müdürlüğünün talebi üzerine hükmü veren mahkemece veya talep edenin bulunduğu yer asliye ceza mahkemesince arşiv kaydının silinmesine karar verilir” şeklindeki düzenleme nazara alındığında, sanığa verilen cezanın 1 yıl 3 ay hapis cezası olduğu anlaşıldığından, 5352 sayılı Kanunun geçici 2. maddesinin 2. fıkrası uyarınca mahkûmiyet hükmünün arşiv kaydından çıkarılmasının mümkün olmadığı gözetilmeden, itirazın reddi yerine yazılı şekilde kabulüne karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle, 5271 sayılı CMUK.nın 309. maddesi gereğince bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü ifadeli 07.10.2011 gün ve B.03.0.CİG.0.00.00.04-105-74-7596-2011/12500/51221 sayılı kanun yararına bozma istemine atfen Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığından tebliğname ile Daireye ihbar ve dava evrakı ile birlikte tevdi kılınmakla gereği düşünüldü:
11.04.2012 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6290 sayılı Kanunun 2. maddesi ile 5352 sayılı Adli Sicil Kanununun 12. maddesinde değişiklik yapılarak, adli sicil arşiv kayıtlarının silinme koşulları yeniden düzenlenmiş olup; kanun yararına bozma yolunun, hâkim ya da mahkemeler tarafından verilip, istinaf ve temyiz incelemesinden geçmeksizin kesinleşen karar ve hükümlerdeki, verildikleri tarihte yürürlükte bulunan hukuk kurallarına aykırılıkların giderilmesi için başvurulan olağanüstü bir yasa yolu olup, hüküm tarihinden sonra yürürlüğe giren mevzuata göre mahkemesince istem üzerine tekrar değerlendirme yapılabilecektir.
Hüküm tarihindeki düzenlemeye göre, kanun yararına bozma istemine atfen düzenlenen ihbarnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden, Karabük Ağır Ceza Mahkemesinin 09.02.2011 tarihli ve 2011/137 D. İş sayılı Kararın 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA, müteakip işlemlerin mahallinde yerine getirilmek üzere dosyanın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 30.04.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.