Yargıtay Kararı 14. Ceza Dairesi 2012/1867 E. 2013/9379 K. 19.09.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2012/1867
KARAR NO : 2013/9379
KARAR TARİHİ : 19.09.2013

Hürriyeti tahdit suçundan sanıklar …, …, …, … ve …’ın yapılan yargılamaları sonunda; kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan mahkûmiyetlerine dair Uşak Ağır Ceza Mahkemesinden verilen 27.01.2010 gün ve 2001/25 Esas, 2010/18 Karar sayılı hükümlerin Yargıtayca incelenmesi sanık … müdafii ve diğer sanıklar tarafından istenilmiş olduğundan dava evrakı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığından tebliğname ile Daireye gönderilmekle incelendi;
Sanıklardan …’nın yokluğunda verilen hükmün kendisine 08.03.2010 tarihinde tebliğ edildiği, CMUK.nın 310. maddesinin 1. fıkrasında öngörülen ve tebliğden başlayan bir haftalık süreden sonra 22.03.2010 havale tarihli dilekçeyle hükmü temyiz ettiği, dilekçesine eklediği … Aile Sağlığı Merkezi, Aile Hekimliği Birimi’nin 17.03.2010 tarihli 2 günlük raporunun temyiz süresinin sona ermesinden sonraki döneme ait olduğu anlaşıldığından, sanık …’ın süresinden sonra vâki temyiz isteğinin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek CMUK.nın 317. maddesi uyarınca reddine, temyiz süresi konusunda eski hale getirme şartlarının oluşup oluşmadığının değerlendirerek kabulüne ya da reddine dair karar verme yetkisi Yargıtay ilgili ceza dairesine ait olduğundan, mahkemece sanık …’in temyiz talebi konusunda verilen eski hale getirmenin kabulüne dair 18.07.2011 tarihli Ek Kararın hukuki değerden yoksun olup yok hükmünde olduğu, yokluğunda verilen hükmün sanık …’e 11.03.2010 günü tebliğ edildiği, Özel Kalkan Polikliniği tarafından düzenlenen 18.03.2010 günlü rapor içeriğinden 2 günlük istirahatinin uygun görüldüğü anlaşılmakla, eski hale getirme niteliğindeki talebinin kabulü ile temyizinin süresinde olduğuna karar verilerek incelemenin sanık … müdafii ile sanıklar …, … ve…t’in temyizleriyle sınırlı olarak yapılmasına karar verildikten sonra gereği düşünüldü:
Sanıklar …, …, … ve … haklarında kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından kurulan hükümlerin incelenmesinde;
İddianamedeki anlatıma göre sanıkların önceden tasarlayarak müştekinin yöneticilik yaptığı Kasarteks firmasını birlikte basıp işçileri topluca dışarı çıkardıktan sonra sanıklardan …, … ve hükmü temyiz etmeyen sanık
Kenan’ın müşteki …’i kaçırdıklarının belirtilmesi ve kaçırma eylemini gerçekleştiren sanıkların bu suçu işlemeye yönelik iradelerinin sonradan ortaya çıktığının iddianameden anlaşılmaması karşısında, temyize gelen tüm sanıklar hakkında TCK.nın 179/2-3 maddelerinden dava açıldığının kabulünün gerektiği, CMK.nın 225/1. maddesinde öngörülen “hüküm ancak iddianamede unsurları gösterilen suça ilişkin fiil ve faile verilir” ifadeleri karşısında kamu davasının açılıp açılmadığına ilişkin tespitin sevk maddelerine göre değil iddianamedeki anlatıma göre yapılması gerektiği ve mahkemece de hükmün buna göre kurulduğu gözetilerek, suç niteliğinde değişiklik olmaması ve 5271 sayılı CMK.nın 226/1. maddesinin uygulanmasını gerektirecek biçimde suçun hukuki niteliğinin (vasıf) değişmemesi, sanıklar hakkında 765 sayılı TCK.nın hükümlerine göre hürriyeti tahdit suçlarından kamu davası açıldıktan sonra 01.06.2005 tarihinde 5237 sayılı yeni TCK.nın yürürlüğe girmesi nedeni ile uygulanan ve sanıkların lehine olan kanunun tatbiki karşısında tebliğnamedeki görüşlere iştirak edilmemiş, sanık …’ün isminin iddianamede “…” olarak yazılmış olması, mahallinde düzeltilebilir yazım yanlışlığı olarak değerlendirilmiştir.
Delillerle iddia ve savunma, duruşma göz önünde tutularak tahlil ve takdir edilmiş sübutu kabul olunan fiillerin unsurlarına uygun şekilde tavsif ve tatbikatları yapılmış bulunduğundan sanık … müdafii ile sanıklar …, … ve …’in yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin ONANMASINA, 19.09.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.