YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2012/1633
KARAR NO : 2014/384
KARAR TARİHİ : 16.01.2014
Tebliğname No : 5 – 2010/228593
Beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun nitelikli cinsel istismarı ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından sanıklar Ç.. D.., K.. D.. ve E.. D..’nin yapılan yargılamaları sonunda; sanıklar Çiğdem ve Kamile’nin üzerlerine atılı suçlardan beraatlerine, sanık Ertuğrul’un ise kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan beraatine, çocuğun nitelikli cinsel istismarı eylemi reşit olmayanla cinsel ilişki kabul edilerek şikâyet yokluğu nedeniyle kamu davasının düşmesine dair Ünye Ağır Ceza Mahkemesinden verilen 13.04.2010 gün ve 2010/27 Esas, 2010/89 Karar sayılı hükmün süresi içinde Yargıtayca incelenmesi katılan H.. Z.. vekili tarafından istenilmiş olduğundan, dava evrakı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığından tebliğname ile Daireye gönderilmekle incelenerek gereği düşünüldü:
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
Mağdure, 15-18 yaş arasında olup kendisine CMK.nın 234/6. maddesi uyarınca vekil atanmasının zorunlu olduğu, soruşturma aşamasında Savcılıkta 01.05.2007 tarihindeki avukatsız olarak alınan ifadesinde sanıklardan şikâyetçi olmadığını bildirmesine karşın, bir gün sonra 02.05.2007 tarihinde Savcılık tarafından zorunlu vekili huzurunda alınan ikinci ifadesinde ise sanıklardan şikâyetçi olduğunu bildirmesi, duruşmada da şikâyetçi olup davaya katılmış olması karşısında, mağdurenin kendisine zorunlu olarak atanması gereken zorunlu vekilinin hukuki yardımından yoksun olarak verdiği şikâyetten vazgeçmeye ilişkin ilk beyanının geçerli olamayacağının gözetilerek şikâyetin varlığı kabul edilip sanık Ertuğrul’un 104/1. maddesi uyarınca mahkûmiyeti yerine, mağdurenin vekili bulunmaksızın alınan ve CMK.nın 234/6. maddesi uyarınca geçersiz olan ifadesine itibar edilerek şikâyet yokluğundan bahisle davanın düşürülmesine karar verilmesi,
Dosya içeriğine göre, 15-18 yaş arasında olup, kendisine karşı TCK.nın 104/1. maddesindeki suç işlenen mağdurenin iki gün süreyle anne ve babasının bilgisi dışında onları haberdar etmeksizin evlerinde tutan sanıkların eylemlerinin TCK.nın 234/3. maddesinde tanımlanan suçu oluşturduğunun gözetilmemesi,
Kanuna aykırı, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek CMUK.nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 16.01.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.