YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2012/14279
KARAR NO : 2013/475
KARAR TARİHİ : 24.01.2013
Beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun basit cinsel istismarı (iki kez), basit cinsel saldırı, çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçlarından sanık …’ın yapılan yargılaması sonunda; mağdureler … ve …’ya yönelik eylemleri nedeniyle beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun basit cinsel istismarı suçlarından; mağdure …a ve …’e yönelik eylemlerinin ise çocuğun basit cinsel istismarı suçlarını oluşturduğunun kabulüyle mahkûmiyetine dair … 1. Ağır Ceza Mahkemesinden verilen 24.05.2012 gün ve 2008/218 Esas, 2012/146 Karar sayılı hükümlerin süresi içinde Yargıtayca incelenmesi sanık müdafii tarafından istenilmiş, sanığın mağdureler …, …a ve …’ya yönelik eylemleri dolayısıyla kurulan hükümlerin resen de temyize tâbi olduğu anlaşıldığından dava evrakı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığından tebliğname ile Daireye gönderilmekle incelenerek gereği düşünüldü:
Sanık hakkında mağdureler … ve …a’ya yönelik eylemlerinden dolayı kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma suçu yönünden zamanaşımı süresi içerisinde kamu davası açılması mümkün görülmüştür.
Sanığın mağdureler …, … ve …’ya yönelik suçlarından kurulan mahkûmiyet hükümlerinin temyiz incelemesinde;
Delillerle iddia ve savunma, duruşma göz önünde tutularak tahlil ve takdir edilmiş sübutu kabul olunan fiillerin unsurlarına uygun şekilde tavsif ve tatbikatları yapılmış bulunduğundan sanık müdafiin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin ONANMASINA,
Sanığın mağdure …a’ya yönelik suçundan kurulan hükmün temyiz incelemesine gelince;
Mağdure hakkında Adli Tıp Kurumu 6. İhtisas Kurulunun 06.12.2010 tarihli raporunu düzenleyen heyet içerisinde en az iki adli tıp uzmanı hekim bulunması gerekirken, bir adli tıp uzmanı hekimin katılımıyla düzenlendiği anlaşılmakla, Adli Tıp Kanununun 7 ve 23. maddelerine uygun teşekkül etmeyen ihtisas kurulunun düzenlediği rapora dayanılarak sanık hakkında TCK.nın 103/6. maddesinin uygulanmasına karar verilmesi,
Kanuna aykırı, sanık müdafiin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek CMUK.nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 24.01.2013 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
Adli Tıp Kurumu Kanunu’nun 7. maddesi bu Kurum bünyesindeki 6 adet İhtisas Kurulunun hangi uzmanlardan oluşacağını belirlemektedir. Buna göre 6. İhtisas Kurulu bir başkan, iki adli tıp uzmanı üye ile konularında uzman 7 üyeden oluşmaktadır.
Aynı Kanunun 23/B madde ve bendinde ise Adli Tıp İhtisas Kurullarının çalışma esasları düzenlenmiştir. Bu düzenlemede Adli Tıp İhtisas Kurullarının bu Kurulun başkanının başkanlığında müzakere edilecek konunun uzmanı olan üyenin de bulunduğu en az 4 üye ile toplanacağı belirtilmektedir.
Kanunun 23/B maddesinde en az 4 üyeden oluşan kurul içerisinde iki adli tıp uzmanınında bulunacağına dair herhangi bir düzenleme mevcut değildir. Adli tıp uzmanı tıbbi bulgunun hukuksal yorumunu yapacak kişidir. Bu nedenle kurulda görüşülecek konunun uzmanı üye ile birlikte en az bir adli tıp uzmanının bulunması zorunludur.
7 yaşındaki mağdure …a’nın olay nedeniyle ruh sağlığının bozulduğuna ilişkin 6 Aralık 2010 tarihli raporu düzenleyen Adli Tıp Kurumu 6. İhtisas Kurulu bir başkan, bir çocuk psikiyatri uzmanı ve bir adli tıp uzmanının da bulunduğu toplam 5 üyeden oluşmuştur.
Raporu düzenleyen Kurul üyeleri Adlı Tıp Kurumu Kanunu’nun 7. maddesinde yazılı uzmanlardan oluşmuş ve bu kurul aynı Kanunun 23/b maddesine uygun şekilde teşekkül etmiştir.
Bu nedenle sanığın mağdure …a’ya yönelik ruh sağlığını bozacak şekilde cebirle çocuğun basit cinsel istismarı suçundan verilen mahkûmiyet hükmünün onanması gerektiği kanaatiyle çoğunluğun bozmaya yönelik görüşüne katılmıyoruz.