Yargıtay Kararı 14. Ceza Dairesi 2012/13920 E. 2013/7434 K. 11.06.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2012/13920
KARAR NO : 2013/7434
KARAR TARİHİ : 11.06.2013

Beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun basit cinsel istismarı suçundan sanık …’un yapılan yargılaması sonunda; atılı suçtan mahkûmiyetine dair … Ağır Ceza Mahkemesinden verilen 25.05.2011 gün ve 2010/55 Esas, 2011/129 Karar sayılı hükmün süresi içinde Yargıtayca incelenmesi sanık müdafii tarafından istenilmiş olduğundan, dava evrakı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığından tebliğname ile Daireye gönderilmekle 05.06.2013 Çarşamba saat 13.30’a duruşma günü tayin olunarak sanık müdafiine çağrı kâğıdı gönderilmişti.
Belli günde Hâkimler Kurulu duruşma salonunda toplanarak Yargıtay Cumhuriyet Savcılarından … hazır olduğu halde oturum açıldı.
Yapılan tebligat üzerine dosyadaki vekâletnameye dayanarak sanık … adına gelen Av. … huzura alınarak duruşmaya başlandı.
Duruşma isteğinin süresinde ve yerinde olduğu anlaşıldıktan sonra uygun görülen talep ve mütalaâ dairesinde sanık … hakkında DURUŞMALI inceleme yapılmasına oybirliğiyle karar verilerek tefhim olunduktan sonra işin açıklanmasına dair raportör üye tarafından düzenlenen rapor okundu.
Raportör üye rapora ilave edecek bir cihet bulunmadığını bildirdi.
Sanık müdafii temyiz layihasını açıklayarak savunmada bulunup müvekkili hakkındaki hükmün BOZULMASINI istedi.
Yargıtay Cumhuriyet Savcısı tebliğname içeriğini tekrar etti.
Son sözü sorulan sanık müdafii savunmasına ilave edecek bir cihet bulunmadığını bildirmekle dosya incelenerek karar verilip tefhim olunmak üzere duruşmanın 19.06.2013 Çarşamba günü saat 13:30’a bırakılmasına oybirliğiyle karar verildi.
Belli günde oturum açıldı. Dava evrakı incelenip gereği görüşülmüş olduğundan aşağıda yazılı karar ittihaz olundu.
Mağdurenin, 12.02.2008 tarihinde kollukta alınan beyanında olay günü saat 20.30 sıralarında apartmanın giriş kapısında daha önce ağabeyi ile tartışırken gördüğü ancak tanımadığı, belki görürse teşhis edebileceği bir erkek şahsın kendisine hitaben “senin ağabeyini tanıyorum” dediğini, korkarak apartmana girmek istediğinde şahsın daha seri davranarak evlerinin önüne geldiğini ve “gel toka yapalım” diyerek elini uzattığını, diğer eli ile belinden çıkarttığı bıçağı gösterip “gel seni öpeyim” dediğini, çığlık atarak sanığın yanından uzaklaştığını ve yukarı çıkarak evlerine girdiğini belirtmesi, olaydan yaklaşık 10 ay sonra mağdurenin yeniden kolluğa müracaat ederek kendisine cinsel istismarda bulunan şahsı, evlerine yakın bir yerde bulunan yufkacı imalathanesinde çalışırken görerek teşhis ettiğini bildirmesi, son olarak 10.05.2010 tarihli celsede ise sanıkla birkaç gün üst üste karşılaştıklarında kendisini göstererek güldüğünü, sanığın cinsel istismarda bulunan şahıs olduğundan pek de emin olamadığını, ancak son olarak un taşırken yine kendisine bakarak gülmesi üzerine emin olduğunu ifade etmesi, sanığın ise aşamalarda değişmeyen ve tutarlı savunmalarında yufkacıda yaklaşık 3 yıldır çalıştığını, anne tarafından akrabası ve hemşehrisi olan mağdureyi çok defa sokakta gördüğünü, üzerine atılı suçlamayı kabul etmediğini söylemesi, mağdurenin ikamet ettiği ev ile sanığın işyerinin yakınlığı, olayın gerçekleştiği saat diliminin teşhisi zorlaştırıcı durumu, sanığın yakalanacağından korkmayarak olaydan sonra da aynı işyerinde çalışmaya devam etmesi hususları birlikte değerlendirildiğinde, sanığın üzerine atılı çocuğun cinsel istismarı suçunu gerçekleştirdiğine dair mağdurenin tahmine dayalı ve soyut iddiaları dışında kesin, yeterli ve inandırıcı bir kanıt bulunmadığı anlaşıldığından, atılı suçtan beraati yerine isabetsiz gerekçeyle yazılı şekilde mahkûmiyetine karar verilmesi,
Kanuna aykırı, sanık müdafiin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek CMUK.nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 11.06.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
11.06.2013 tarihinde verilen işbu karar 19.06.2013 tarihinde Yargıtay Cumhuriyet Savcılarından … hazır olduğu halde sanık müdafiin gıyabında tefhim olundu.