Yargıtay Kararı 14. Ceza Dairesi 2012/13433 E. 2014/9892 K. 15.09.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2012/13433
KARAR NO : 2014/9892
KARAR TARİHİ : 15.09.2014

Tebliğname No : 14 – 2011/320759
MAHKEMESİ : Bursa 2. Ağır Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 17.06.2011
NUMARASI : 2010/457 Esas, 2011/272 Karar
SUÇ : Sanık H. hakkında çocuğun nitelikli cinsel istismarı, sanık A. hakkında çocuğun basit cinsel istismarı, tüm sanıklar hakkında kişiyi hürriyetinden yoksun kılma

Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanıklara atılı suçların oluşumuna ve niteliğine etkisi bakımından mağdurelerin gerçek yaşı önem arz edip soruşturma aşamasında sanıklar H. ve A. mağdurelerin kendilerine 17 yaşında oldukları söylediklerini, sanık M. sanık Ü. mağdurelerin 16 yaşında olduğunu söylediğini belirtip, mağdurelerin yaşlarına açıkça itiraz edildiği halde, ilgili merciilerden doğum tutanaklarının onaylı sureti getirtilip, resmî bir kurumda doğmadıklarının saptanması halinde, mağdurelerin yaşlarını belirlemeye yönelik kemik grafileri çektirilerek, tam teşeküllü bir hastaneden içinde radyoloji uzmanının da bulunduğu bir sağlık kurulundan rapor alınması duraksama halinde Adli Tıp Kurumundan görüş sorulup, mağdurelerin suç tarihindeki gerçek yaşı bilimsel biçimde belirlendikten sonra sanıkların hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kabule göre de;
Sanık M., kaldıkları evden ailelerine haber vermeden ayrıldıklarını bildiği 15 yaşından küçük olduğu anlaşılan mağdureleri kalmaları için sanıklar E. ve Ü. evlerine bırakarak ailelerine veya yetkili makamlara haber vermeden ve kendilerine yönelik suç teşkil eden herhangi bir eylemde bulunmadan bir gün yanlarında kalmalarını sağladıkları anlaşılmakla, mevcut haliyle sanıklar M., E. ve Ü. eylemlerinin şikâyete tâbi olup TCK.nın 234/3. maddesinde düzenlenenen çocuğun kaçırılması ve alıkonulması suçunu oluşturduğu, mağdure E. kanuni temsilcisi olan babası İbrahim’in sanıklardan şikâyetçi olduğunu beyan etmesi sebebiyle sanıkların bu suçtan mahkûmiyeti, mağdure S. annesi müşteki M.. Ö..’in ise 14.04.2011 tarihli celsede şikâyetinden vazgeçtiği dikkate alınarak TCK.nın 73/6. maddesi gereğince sanıklardan vazgeçmeyi kabul edip etmedikleri sorulup, sonucuna göre sanıkların hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan mahkûmiyetlerine karar verilmesi,
Kanuna aykırı, sanıklar E., H. ve A. müdafileri ile sanıklar M. ve Ü. temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek CMUK.nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 15.09.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.