Yargıtay Kararı 14. Ceza Dairesi 2012/13367 E. 2012/13576 K. 24.12.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2012/13367
KARAR NO : 2012/13576
KARAR TARİHİ : 24.12.2012

Beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan sanık …, suç bildirmeme suçundan ise sanık …’in yapılan yargılamaları sonunda; sanık …’nin atılı suçtan beraatine, sanık …’nün ise çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan mahkûmiyetine dair Ödemiş Ağır Ceza Mahkemesinden verilen 13.10.2011 gün ve 2009/91 Esas 2011/287 Karar sayılı hükümlerin süresi içinde Yargıtayca incelenmesi sanık … müdafii, katılan mağdure vekili ve O Yer Cumhuriyet Savcısı tarafından istenilmiş olduğundan dava evrakı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığından tebliğname ile Daireye gönderilmekle incelenerek gereği düşünüldü:
Sanık … hakkında suç bildirmeme suçundan verilen hükmün incelenmesinde;
Delilleri takdir ve gerekçesi gösterilmek suretiyle verilen beraat hükmü usul ve kanuna uygun olduğundan, katılan vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA,
Sanık … hakkında çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan suçundan verilen hükme ilişkin temyize gelince;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sanık müdafiin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarıyla, sair temyiz itirazların reddine,
Ancak;
İstanbul Adli Tıp Kurumu 6. İhtisas Kurulunun 19.01.2011 tarihli, çocuk ve ergen psikiyatrisi uzmanı ile kadın doğum uzmanı olan doktorların muhalafetiyle ve oyçokluğu ile verilen raporunda olay nedeniyle mağdurenin ruh sağlığının bozulmadığının bildirilmesine karşın,
Ödemiş Devlet Hastanesinin 04.03.2009 tarihli raporunda mağdurenin ruh sağlığının bozulduğunun, yine Dokuzeylül Üniversitesi Hastanesi Çocuk Psikiyatrisi Ana Bilim Dalının 20.01.2010 havale tarihli raporunda, mağdurenin yaşadığı olaydan dolayı ruh sağlığının bozulduğunun belirtilmesi karşısında; mağdurenin ruh sağlığının bozulup bozulmadığı hususunda Adli Tıp Kurumu Kanununun 15. maddesine göre Adli Tıp Genel Kurulundan rapor alınıp, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken eksik soruşturma ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kanuna aykırı, O Yer Cumhuriyet Savcısı ve katılan mağdure vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek CMUK.nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 24.12.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.