YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2012/1329
KARAR NO : 2014/593
KARAR TARİHİ : 21.01.2014
Tebliğname No : 8 – 2010/182040
Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan sanıklar Ö.. Y.., İ.. A.. ve E.. G..’in yapılan yargılamaları sonunda; atılı suçtan mahkûmiyetlerine dair Akyazı Asliye Ceza Mahkemesinden verilen 23.11.2009 gün ve 2008/548 Esas, 2009/365 Karar sayılı hükümlerin süresi içinde Yargıtayca incelenmesi sanıklar, katılan vekili ve O Yer Cumhuriyet Savcısı tarafından istenilmiş olduğundan dava evrakı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığından tebliğname ile Daireye gönderilmekle incelenerek gereği düşünüldü;
Sanıklar Ömer ve Ercan hakkında kurulan hükümlerin incelenmesinde;
Mağdurenin yargılama aşamalarında alınan beyanlarında araç içerisinde yer alan kişilerin kendisine yönelik bir hareketlerinin olmadığını belirtmesi, sanık İsmail’in savunmasında, olay tarihinde mağdure ile konuşmak için yanına gittiğini ve yanında kimsenin olmadığını ifade etmesi, diğer sanıklar Ömer ve Ercan’ın üzerlerine atılı suçlamaları kabul etmemeleri, buna göre sanıkların cezalandırılmasına yeter kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı, kaldı ki sanıkların olay yerine mağdureyi kaçırmak amacıyla geldikleri kabul edilse dahi, suçun icrai hareketlerine başlamamış olmaları nedeniyle eylemlerinin hazırlık aşamasında kaldığı anlaşılmakla, atılı suçtan beraatleri yerine yazılı şekilde mahkûmiyetlerine karar verilmesi,
Sanık İsmail hakkında kurulan hükmün incelenmesine gelince;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
Ancak,
Tüm dosya içeriğinden, sanık İsmail’in olay tarihinde daha önce evlenmek için istediği ancak bunu kabul etmek istemeyen mağdurenin önüne çıkarak onu kaçırmak istediği ve kendisini görünce kaçan mağdurenin peşinden koşarak yakalamaya çalıştığının anlaşılması karşısında, cebir kullanarak ve yalnız başına gerçekleştirdiği eylemi nedeniyle TCK.nın 109/2, ve 35/1. maddelerine göre cezalandırılması gerektiği gözetilmeyerek yazılı şekilde mahkûmiyetine karar verilmesi,
Sabıka kaydı bulunmayan ve tekrar suç işleyemeyeceği konusunda olumlu kanaat oluştuğu ifade edilerek hapis cezası ertelenen sanık hakkında, CMK.nın 231/6. maddesindeki hususlar tartışılarak hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olup olmadığına karar verilmesi gerektiği gözetilmeyip, katılanın şikâyetinin devam etmesi ve katılan vekilinin belirtmiş olduğu manevi zarar durumunun takdirinin açacakları davada değerlendirilebileceği şeklindeki soyut ve yasal olmayan gerekçe ile hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi,
Sanık hakkında erteli 1 yıl 3 ay hapis cezasına mahkûmiyetinin kanuni sonucu olarak TCK.nun 53/3. maddesine göre 53/1-c madde ve bendinde yer alan velâyet, vesayet ve kayyımlık yetkileri ile ilgili hak yoksunluğunun yalnızca kendi alt soyları yönünden uygulanamayacağı alt soyları haricindekiler yönünden ise uygulanması gerektirdiği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kısa ve gerekçeli kararda hükümler Cumhuriyet Savcısının mütalaasına aykırı olarak verildiği halde uygun olarak verildiğinin belirtilmesi,
Kanuna aykırı, sanıklar, katılan vekili ve O Yer Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek CMUK.nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 21.01.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.