Yargıtay Kararı 14. Ceza Dairesi 2012/1281 E. 2013/7386 K. 10.06.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2012/1281
KARAR NO : 2013/7386
KARAR TARİHİ : 10.06.2013

İftira ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından sanık … ‘un yapılan yargılaması sonunda; atılı suçlardan mahkûmiyetine dair … Asliye Ceza Mahkemesinden verilen 19.11.2009 gün ve 2007/258 Esas, 2008/257 Karar sayılı hükümlerin süresi içinde Yargıtayca incelenmesi sanık müdafii tarafından istenilmiş olduğundan dava evrakı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığından tebliğname ile Daireye gönderilmekle incelendi;
21.07.2004 günlü Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 5219 sayılı Kanunun 3/B maddesi ile değişik CMUK.nın 305/1. maddesi uyarınca iftira suçundan verilen 1000 TL’den ibaret adli para cezasına ilişkin hüküm cezanın tür ve miktarına göre kesin nitelikte olup temyizi kabil olmadığından bu suça yönelik temyiz isteminin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek CMUK.nın 317. maddesi uyarınca reddiyle, incelemenin kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan kurulan hükümle sınırlı olarak yapılmasına karar verildikten sonra gereği düşünüldü:
Dosya içeriğine göre, 15-18 yaş gurubunda bulunan sanığın müşteki sıfatıyla kollukta verdiği 19.06.2006 tarihli ifadesinde mağdurla iki ay süreyle birlikte kaldığını ve rızasıyla cinsel ilişkiye girdiğini belirtip şikâyetçi olması, hakkında soruşturma başlatılan mağdurun yakalanması üzerine de çevrenin de baskısı ile yeniden ifade vererek aralarında cinsel ilişki olmadığını belirtmesi, 09.07.2008 tarihli ifadesinde ise ilk beyanına dönerek rızaen ilişkide bulunduğunu belirtip gerçeğe rücu etmesi karşısında, sanığın eyleminin taraflar arasında meydana gelen maddi bir olaya ve makul şüpheye dayanan kanuni şikâyet hakkının kullanılması niteliğinde olduğu anlaşıldığından, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunun kanuni unsurları oluşmadığı halde, sanığın beraati yerine dosya içeriğine uymayan gerekçelerle mahkûmiyetine karar verilmesi,
Kabule göre de;
Hükümden önce 15.07.2005 günlü Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanununda, 19.12.2006 tarihli 5560 sayılı Kanunla yapılan değişiklikten önceki 24. maddesi uyarınca sanığın eylemine uyan kanun maddesinde öngörülen ceza miktarının alt sınırının 1 yıl olması nedeniyle uzlaşma kapsamında kaldığı ve uzlaşmanın da bir kovuşturma şartı olduğu nazara alınarak, 5271 sayılı CMK.nın 253 ve 254. maddeleri gereğince uzlaşma girişiminde bulunulup sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken 24. maddenin uygulama dışı bırakılması,
Kanuna aykırı, sanık müdafiin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek CMUK.nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 10.06.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi