Yargıtay Kararı 14. Ceza Dairesi 2012/12274 E. 2014/10138 K. 18.09.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2012/12274
KARAR NO : 2014/10138
KARAR TARİHİ : 18.09.2014

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Sanık … hakkında çocuğun nitelikli cinsel istismarı ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma; sanıklar Ramazan ve Erdal hakkında kişiyi hürriyetinden yoksun kılma
HÜKÜM : Sanık … hakkında çocuğun basit cinsel istismarı ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından mahkûmiyetine, sanıklar Ramazan ve Erdal’ın atılı suçtan mahkûmiyetlerine

Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, 28.06.2014 tarihinde yayımlanarak yürürlüğe giren ve cinsel dokunulmazlığa karşı suçlarda değişiklik yapan 6545 sayılı Kanun ile getirilen düzenlemeler de gözetilerek dosya incelendi;
Mağdurenin zorunlu vekilinin sanığın cezalandırılmasını isteyip mahkemece verilen hükmü temyiz ederek açıkça katılma iradesini ortaya koyduğu, Dairemizce de benimsenen Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 19.10.2010 gün ve 2010/9-149 Esas, 2010/205 Karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere mağdurenin katılan sıfatını alabilecek surette suçtan zarar gördüğü konusunda araştırma yapmayı gerektirecek bir tereddüt bulunmadığı görülmekle, CMK.nın 237/2. maddesi uyarınca suçtan zarar gören mağdure …’ın davaya katılmasına ve zorunlu vekilinin de katılan vekili olarak kabul edilmesine karar verilmekle yapılan inceleme sonucunda gereği düşünüldü:
Adli Tıp Kurumu Genel Kurulu’nın 20.05.2010 tarihli raporuna göre, hafif derecede zeka geriliği denilen akıl zayıflığı bulunan mağdureye kovuşturma evresinde haklarını korumak üzere zorunlu vekil atandığı zorunlu vekilin de kararı sanıklar aleyhine temyiz ettiği ve mağdurenin haklarının korunduğu bu durumda, zorunlu vekil dışında ayrıca vasi atanmasının zorunlu olduğunun kabul edilmesinin tarafların aradığı ve takip ettiği maddi gerçeğe ulaşmayı uzatacağı, keza akıl zayıflığı bulunan mağdureye zorunlu vekil atanması müessesesini getiren 5271 sayılı CMK.nın 234/1, 5 ve 2. maddelerinin düzenleniş biçim ve amacına da aykırı olacağı anlaşıldığından, tebliğnamedeki mağdureye ayrıca vasi de atanması gerektiğine ilişkin bozma isteyen düşünceye iştirak edilmemiştir.
Sanık … hakkında çocuğun basit cinsel istismarı ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçları ile sanık … hakkında kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan kurulan hükümlerin yapılan incelemesinde;
Delillerle iddia ve savunma duruşma göz önünde tutularak tahlil ve takdir edilmiş sübutu kabul olunan fiillerin unsurlarına uygun şekilde tavsif ve tatbikatı yapılmış bulunduğundan, sanıklar müdafileri ve katılan vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin ONANMASINA,
Sanık … hakkında kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan kurulan hükmün yapılan incelemesinde;
Sanığın hükümden sonra 19.08.2011 tarihinde öldüğünün Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi (UYAP) aracılığıyla temin edilen nüfus kaydından anlaşılması karşısında, açılan kamu davası hakkında sanığın ölümüyle ilgili gerekli araştırma yapılarak 5237 sayılı TCK.nın 64/1. maddesi uyarınca bir karar verilmesi lüzumu,
Bozmayı gerektirmiş, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek CMUK.nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 18.09.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.