Yargıtay Kararı 14. Ceza Dairesi 2012/12110 E. 2012/13055 K. 13.12.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2012/12110
KARAR NO : 2012/13055
KARAR TARİHİ : 13.12.2012

KARAR

Beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun basit ve nitelikli cinsel istismarı ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından sanık …’ın yapılan yargılaması sonunda; beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde zincirleme biçimde çocuğun nitelikli cinsel istismarı ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından mahkûmiyetine dair Elmalı Ağır Ceza Mahkemesinden verilen 22.05.2012 gün ve 2012/30 Esas, 2012/129 Karar sayılı re’sen de temyize tâbi hükümlerin süresi içinde Yargıtayca incelenmesi sanık ve müdafii tarafından istenilmiş olduğundan dava evrakı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığından tebliğname ile Daireye gönderilmekle incelenerek, gereği düşünüldü:
Sanık hakkında beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde zincirleme biçimde çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan kurulan hükmün incelenmesinde;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
Mağdurenin anlatımı, sanığın kaçamaklı ikrarı, tanık …’ın beyanı ve tüm dosya içeriğinden nüfus kaydına göre 31.10.1994 doğumlu olan mağdurenin sanıkla aralarındaki cinsel ilişkinin Ekim ayı sonlarında gerçekleştiğini, sanığın da sözü edilen yılın ekim ayının sonlarındaki Cumartesi günü olduğunu söylemeleri karşısında, takvime göre 31.10.2009 tarihinin Cumartesi gününe rastlaması ve bu tarihe göre de mağdurenin, o gün itibarıyla 15 yaşını doldurmuş olduğu belirlendiğinden, sanığın mağdureyi, bu tarihten önceki öpüp okşama eylemlerinin maddi cebir ve tehdide dayalı olduğu konusunda kesin kanıt elde edilemeyip mefruz cebirle gerçekleştiği anlaşıldığından, sanığın aynı suç işleme kararı ile birden fazla gerçekleşen cinsel istismar eylemlerinden dolayı zincirleme biçimde basit cinsel istismar suçundan; 31 Ekim 2009 ve bundan sonraki tarihlerde vâki olan ve zorla gerçekleştiği sabit olmayan eylemleri nedeniyle de zincirleme biçimde reşit olmayanla cinsel ilişki suçundan mahkûmiyeti gerekirken ve mağdurenin ruh sağlığının bozulduğuna dair rapor Akdeniz Üniversitesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığınca oluşturulan usulüne uygun teşekkül etmeyen heyetçe düzenlendiğinden, Yargıtay Ceza Genel Kurulunun Dairemizce de benimsenen 05.04.2011 gün ve 2011/56 Esas, 2011/76 sayılı Kararın da açıklandığı üzere; mağdurenin olay nedeniyle ruh sağlığının bozulup bozulmadığına ilişkin, Adli Tıp Kurumu ilgili ihtisas kurulundan veya Adli Tıp Kurumu Kanununun 7, 23/B ve 31. maddeleri gereğince Yükseköğretim Kurumları veya birimlerine bağlı hastanelerde …/…

-2-

Adli Tıp Kurumu ilgili ihtisas kurulu ölçütlerine göre, (içinde en az iki adli tıp uzmanı ile tetkik edilecek konunun uzmanı bir hekimin zorunlu katılımıyla ve en az beş kişiden oluşacak) bir heyetten rapor alındıktan sonra sonucuna göre uygulama yapılması gerektiği de düşünülmeden yazılı şekilde hüküm kurulması,
Sanık hakkında kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan kurulan hüküme ilişkin temyize gelince;
Oluşa göre; maddi cebir, tehdit ve hilenin varlığı sabit olmadığından sanık ile mağdurenin aynı yerde ikâmet etmeleri ve sanığın eylemlerini de birlikte bulundukları meskenlerde gerçekleştirdiği anlaşıldığından, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunun unsurları itibariyle oluşmadığı gözetilmeden, sanığın beraati yerine bu suçtan da mahkûmiyetine karar verilmesi,
Kabule göre de;
Mahkemece hükmün gerekçesinde sanığın işlediği cinsel istismar eylemlerinde maddi cebir ve tehdit bulunmadığı belirtildiği halde, bu kabulle çelişecek şekilde TCK.nın 109/2 maddesi gereğince cezalandırılmasına hükmedilmesi,
TCK.nın 53/1 maddesi gereğince uygulama yapılırken aynı maddenin 3. fıkrası gözetilmeksizin 53/1-c madde ve bendinde sayılan velayet …, vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan yoksunluğun kendi altsoyu yönünden koşullu salıverilme tarihine kadar süreceği, altsoyu haricindekiler yönünden ise yoksunluğun hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar devam edeceği gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi,
Kanuna aykırı, sanık ve müdafiin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek CMUK.nın 321. maddesi uyarınca re’sen de temyize tâbi hükümlerin BOZULMASINA, 13.12.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.