Yargıtay Kararı 14. Ceza Dairesi 2012/11495 E. 2012/10390 K. 30.10.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 14. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2012/11495
KARAR NO : 2012/10390
KARAR TARİHİ : 30.10.2012

Beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun basit cinsel istismarı ve konut dokunulmazlığını ihlal suçlarından sanık …’un yapılan yargılaması sonunda; atılı suçlardan mahkûmiyetine dair … Ağır Ceza Mahkemesinden verilen 24.11.2011 gün ve 2011/69 Esas, 2011/335 Karar sayılı hükümlerin süresi içinde Yargıtayca incelenmesi sanık ve müdafii tarafından istenilmiş olduğundan dava evrakı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığından tebliğname ile Daireye gönderilmekle incelenerek gereği düşünüldü:
Sanık hakkında tekerrüre esas alınan … Ağır Ceza Mahkemesinin 18.07.2002 tarih ve 2002/123 Esas, 2002/253 Karar sayılı ilamı içtimalı ilam olsa da infaz aşamasında savcılık tarafından içtimalı ilama dahil en ağır ceza tekerrüre esas alınacağından tebliğnamedeki bu yönde bozma isteyen görüşe iştirak edilmemiştir.
Sanık hakkında konut dokunulmazlığını ihlal suçundan verilen hükmün incelemesinde;
Delillerle iddia ve savunma, duruşma göz önünde tutularak tahlil ve takdir edilmiş sübutu kabul olunan fiilin unsurlarına uygun şekilde tavsif ve tatbikatı yapılmış bulunduğundan, sanık ve müdafiin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA,
Sanık hakkında beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun basit cinsel istismarı suçundan verilen hükmün incelemesine gelince;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
Mağdure hakkında psikiyatri uzmanı tarafından düzenlenen … Devlet Hastanesinin 25.10.2010 tarihli raporunda “mağdurenin kooperasyon çok az, konuşulanları anlamadığı, 1-2 kelime yanıt verebildiği, iletişim kurmadığı, ağır derecede mental reterdasyon (zeka geriliği) saptandığı, akıl sağlının yerinde olmadığı, kendisine karşı yapıldığı iddia edilen cinsel saldırıyı idrak edemediği, karşı koyamayacağının” belirtilmesi karşısında, olayların hukuki
sonuçlarını değerlendirebilme yeteneği bulunmayan mağdurenin ruh sağlığının nasıl bozulduğu konusunda açıklama taşımayan bilirkişi raporu dayanak yapılarak yazılı şekilde hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ve müdafiin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek CMUK.nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 30.10.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.